Galip BARAN
Sayın Aday !...
Seçildiğin takdirde, “kendin ya da bağlı olduğun parti” için değil, “ilin, ilçen, ya da belden” için çalışacaksan, “ilinde, ilçende ya da, beldende yaşayanlar” a hizmet edeceksen bunu kanıtlamalısın. Bunun için; “ilini, ilçeni, ya da belden”i; “ilinde, ilçende, ya da beldende yaşayanlar”dan daha çok sevdiğini göstermelisin. Bunu yapmak istersen; “kamusal alan”da olup bitenle ilgili bir kişiliğe, bizim deyişimizle, “toplumsal sorumluluk bilinci”ne sahip olduğunu ortaya koymalısın. Bu konuda iki seçeneğin var:
Hizmet edeceğin il, ilçe, ya da beldede:
(a) Sokaklarda izmarit toplamak.
(b) Kavşaklarda “kırmızı ışıkta geçen yayalar”ı, yıllardır yapmakta olduğumuz “okul dışı eğitim çalışmaları”nda geliştirdiğimiz, “sosyal yaptırım” olarak tanımladığımız yöntemle uyarmak. İki şıktan birisini, daha iyisi ikisini birden yaptığın takdirde il, ilçe, ya da beldende yaşayanların, sana, “herkes senin gibi olsa”, ya da “senin gibilerin” demeğe, seni övmeğe başladıklarını Göreceksin. İşte o zaman, sen de, “ANDIMIZ” da yer alan ”yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi” ni özümsediğinin, daha da önemlisi, “Kibir Canavarı”nın hakkından geldiğinin, olgunlaştığının farkına varacaksın.
Seçimlerde rakiplerine fark atmak istersen, bu önerimizi dikkate almalısın.
Ama, kendin ya da partin için çalışmakta kararlıysan, unut gitsin.
Kibrinle yaşamaya devam et gitsin.
Nasıl geldiyse öyle gitsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder