27 Haziran 2011 Pazartesi

galip baran, "Turgutreis GREENPEACE etkinlikleri"

Dr. Uygar Özemsi
Genel Direktör
Greenpeace Akdeniz

Sayın Dr. Uygar Özemsi
Geçtiğimiz hafta Bodrum’un Turgutreis Beldesinde Düzenlenen bir etkinlikte açılan standınızı ziyaret ettim. İstanbul Koordinatörünüz sayın Anıl Kılcı ile tanıştım. Bröşürlerinizden aldım…
1960 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde Pennsylvania Devlet Üniversitesinde gördüğüm bir yıllık eğitimden sonra İstanbul Çekmece Nükleer Eğitim Merkezi’nde (ÇNAEM) Nükleer Reaktör İşletme ve Nükleer Elektronik Uzmanı olarak 18 yıl çalıştım. 1978 yılında emekli olup Turgutreis’e yerleştim. Birkaç yıl yörenin bitki ve çiçekleriyleilgilendikten sonra, Bodrum Halk Eğitim Merkezi adına Turgutreis halkı ve ilk öğretim okulu öğrencileri için İngilizce kursları düzenledim ve İngilizce dersleri verdim.1989 yılında çevre sorunlarıyla ilgilenmeğe başladım. 1990 yılında Öncülüğünü rahmetli Saynur Gelendost’un yaptığı Bodrum Gönüllüleri’nin Gökova Temizlik Kampanyasından esinlenerek Turgutreis’te iki emekli arkadaşımla bir çöp toplama çalışması başlattım. Çalışmalarımı o gün bu gündür aşağıda açıklanan alanlarda kesintisiz sürdürüyorum…
Çevre, tüketim(tasarruf) , trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, beni bencillikten (hodkâmlıktan) kurtaran, “diğerkâm bir kişilik” kazandıran”, içimdeki “Yolsuzluk Canavarı”nı) yok eden, “bilinç” konusunda uzmanlaşmama yol açan çalışmaları yaparken yaşam biçimim kökten değişti:
* “Yasa bağımlısı” oldum.
* “Yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedim.
* Edindiğim “tecrübi bilgi” ile işlevi aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurdum.
* Kendimi tanımağa başladığımın “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın ve Bilinçolog olduğumun farkına vardım…
Ozon tabakasının delinmesinin, buzulların erimesinin, yağmur ormanlarının tükenmesinin, türlerin azalmasının “Bilgi Çağı”nda gerçekleştiği; “Bilgi Çağı”nın eğitim anlayışının (BİLGİLENDİRİCİ EĞİTİM) “iklim değişikliği”ni, (“çevre bilgisi”nin çevrenin kirletmesini, “tasarruf bilgisi”nin aşırı tüketimi, “trafik bilgisi”nin trafik kurallarının ihlâl edilmesini, “vergi bilgisi”nin verginin kaçırılmasını) önlemediği dikkate alınarak düşünüldüğünde; “Bilinç Çağı”nın ve bu çağın eğitim anlayışını (BİLİNÇLENDİRİCİ EĞİTİM) acilen hayata geçirmenin gezegenimizin, dolayısıyla insanoğlunun geleceği bakımından önemi, zorunluluğu ve kaçınılmazlığı kendiliğinden ortaya çıkar…
Bu arada, bir “yasa bağımlısı” olarak, farkına vardığım yolsuzlukları da önlemeğe başladım.
ÖRNEĞİN:
* Turgutreis Yat Limanını, (a) ÇED Raporunu yok sayarak, denizi kirleterek, Çevre Yasası’nı ihlâl ederek, yolsuzluk yaparak inşa eden; (b) Limanı, giriş kapılarına gölgelik olarak konulan brandaları zemine bağlayan çelik halatlarla yaya yolunu işgal ederek, kamusal alana tecavüz ederek, trafik güvenliğini hiçe sayarak, bu yolsuzluğu da yaparak işleten, Doğuş Grubu’na sözü edilen çelik halatları söktürdüm.
* Turgutreis Otobüs Garajı karşısındaki Total Benzin istasyonunun da, aynı şekilde; yaya yolunu işgal ederek, kamusal alana tecavüz ederek, insan haklarını hiçe sayarak, Trafik Yasası’nı ihlâl ederek, yolsuzluk yaparak koyduğu reklâm panosunu da söktürdüm…
Başta sayılan alanlardaki çalışmaları yaparken, “trafik terörüne son verme ve demokrasiyi tabana yayma projesi”ni geliştirdim ve basında yer alan haberlerden oluşan bir “Burası Türkiye Sergisi “ hazırladım.
Sözü edilen projenin ilk ve orta öğretim okulları müfredat programına “uygulama dersi” olarak konulması için M. E. Bakanlığı’na yaptığım başvurulardan bir sonuç alamadım.
“Bilinç” konusunda bir sempozyum düzenlemek amacıyla yaptığım başvuruya M. E. Bakanlığınca olumsuz cevap verildi.
İlk ve orta öğretim konularında “bilinç” konusunda konferans vermeme de izin verilmedi.
Soruna akademik zeminlerde çözüm aramdım. Sonuç alamadım. .
SONUÇ OLARAK:
(a) Toplumun “yetişkin kesim”ini benzer çalışmaları yapmağa ya da başlattığım çalışmaların içinde ter almağa ikna edemedim. “Yetişkin kesim” çevreyi kirletmekten, aşırı tüketmekten, trafik kurallarını ihlâl etmekten, vergi kaçırmaktan yolsuzluk yapmaktan vaz geçmiyor…
(b) Geleceğin Cumhurbaşkanı, Başbakan, TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı, devlet, iş adamı, sanatçısı olacak “öğrenci kesimi” ise; (yukarıda sözü edilen, onlara benzer özellikleri kazandıracak projenin hayata geçirilmesi , yukarıda açıklandığı şekilde M. E. Bakanlığınca engellendiği için) “yetişkin kesim”den gördükleri şekilde davranıyor. Onlar da çevreyi kirletiyor, aşırı tüketiyor, trafik kurallarını ihlâl ediyor, vergi kaçırıyorlar…
SONUÇ OLARAK: “bilinç” konusundaki birikimimin akademik ve uluslar arası zeminlere taşınması konusunda Greenpeace’in yardımcı olup olamayacağını öğrenmek istiyorum.
Gereğini takdirlerinize arz ederim
Saygılarımla.
Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu

TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@ttmail.com
WEB: www.bilinc-universitesi.blogspot.com / www.galipbaran.blogspot.com
(1) : Bilinç Üniversitesi’nin işlevi: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek Bilinç Enstitüsü ya da Bilinç Kürsüsü gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmaktır
 

Hiç yorum yok: