31 Mayıs 2008 Cumartesi

KÖS DİNLEMEK !...

.....suskunluğum asaletimdendir. her lafa verecek bir cevabım var. lakin bir lafa bakarım laf mı diye. birde söyleyene bakarım adam mı diye....
***
aşağıdaki yazı
söz dinleme”yi
öğrenmek isteyen idarecilere
ithaf olunur
***
-gökten baran yerine dürrü-gevher yağsa da, düşmez bi-baht olanın bağına bir katresi-
***
KÖS DİNLEMEK …
Sayın Turgutreis Belediye Başkanı Ali Server Yazgan,
Sayın Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan,
Sayın Muğla Valisi Ahmet Altıparmak!
İktidar muhalefeti dinletiyormuş.
Muhalefet de bundan yakınıyor!...
Ülke gündeminde bu sorun var…
Turgutreis Bilinç Üniversitesi kurucuları olarak sizden beklentimiz:
Bizi “dinlemenizdir”;
İnsanın çevreyi neden kirlettiğini, trafik kurallarını neden çiğnediğini v.b. yanlış iş, davranış ve haksızlıkları neden yaptığını araştıran Bilinç Üniversitesi’ne kulak vermeniz;
Bilinç bağımlılığı” ve “yasa bağımlılığı” kavramları ile tanışmanız;
Bu kavramları, yaşamınıza egemen kılmanız, eşdeyişle, “bilinç bağımlısı”ve “yasa bağımlısı” olmanızdır, bizler gibi...
Ta ki: Turgutreis’in, Bodrum’un, Muğla’nın “her şeyi devletten bekleyen” sakinleri sizi örnek alsınlar; onlar da “bilinç” ve “yasa” bağımlısı olsunlar;
diğer belde, ilçe ve illerin “her şeyi devletten bekleyen” sakinleri de, Turgutres’in, Bodrum’un, Muğla’nın sakinlerini örnek alsınlar…
Bu ülkenin “her şeyi devletten bekleyen” sakinlerinin tümü “çevre bilinci”, “tasarruf bilinci”, “tarafik bilinci” ve “vergi bilinci” v.b. kavramlarla tanışsınlar.
Öyle ki: “Yurdu ve milleti özden çok sevme”; “Yurtta barış”ı gerçekleştirme; “Muasır medeniyet”i aşma; “Cumhuriyet’in ilmen fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızları”nı yetiştirme sorumluluğunu, onlar da üstlensinler.
Sonrası: “sen sağ ben selamet”…
Sayın Yazgan,
sayın Kalkan,
sayın Altıparmak!
Bilmemek değil öğrenmemek ayıp” derlerse de, biz o söylemi “bilinçlenmemek ayıp” şeklinde ifade etmekten yanayız…
Bu ülkenin havasını soluyan, suyunu içen, toprağından beslenen, “her şeyi devletten beklemeyen” sakinleri olarak bizler; size yardımcı olmağa dünden, gönüllü, razı ve hazırız...
Şu da biline ki: “kös ” değil, “söz dinleme”dir sizden beklediğimiz.
Prof. Dr. GALİP BARAN
Rektör. Bilinç Üniversitesi, Turgutreis-BODRUM
TEL
: 0252.382 34 77 - 0535.844 84 76
E-posta: mailto:galipbaran@ttmail.com,galipbaran@mynet.com
WEB: http://www.turkcelil.com/, http://www.galipbaran.blogspot.com/
*
**anlamsız bir dolu söz var dilimde bağışlanmaz,
***Yine ben ayaktayım herşeye rağmen
****NEYİN BİLDİN Kİ !.. DEĞERİNİ !...
*****BENİMKİNİ BİLECEKSİN !...

29 Mayıs 2008 Perşembe

"BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ" SAHA ÇALIŞMALARI "FAALİYETLER"

UĞUR DÜNDAR’A SIĞINDIK…
Sayın Uğur Dündar,
Bizler, çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı, milli servet, imar ve “her şeyi devletten bekleme” gibi alanlarda bazı “okul dışı eğitim” çalışmaları yapıyoruz. Bu çalışmalarda insanların çevreyi neden kirlettiklerini, trafik kurallarını neden çiğnediklerini, eşdeyişle, kural tanımaz davranışlarının nedenlerini araştırdık. Hesapta olmayan bazı sonuçlara da ulaştık. “Yurtta barış, dünyada barış” sloganının hayata nasıl geçirilebileceğini öğrendik.
Artık, “yurtta barış”ın, “yurdu ve milleti özden çok sevme” ilkesine sahip çıkılarak, “dünyada barış”ın, “dünyayı ve dünyalıları özden çok sevme” şeklinde, benzer bir ilkeye sahip çıkılarak gerçekleşebileceğini biliyoruz. Aynı ilkeyi, “yaradılanı severim yaradan’dan ötürü” deyişiyle benzeştirerek evrenselleştirdik.
Bu arada, “bencil varlıklar”ın, ne “yurdu ve milleti” ne de “dünyayı ve dünyalıları” “özden çok” sevemeyecekleri gerçeğinin da farkına vardık. Bu anlayıştan hareketle, “sorun bencillik; çözüm sencilik “ şeklinde bir slogan geliştirdik.
Şu var ki, çalışmalarımızı izlerken, bizleri, “herkes sizin gibi olsa” benzeri sözlerle övenlere, “iklim değişikliği”, kuraklık, susuzluk, açlık, yoksulluk, yolsuzluk gibi sorunların insanların “bencil varlıklar”, yani “sorunun parçası” oluşlarından kaynaklandığını anlattığımızda itiraz etmiyorlarsa da; kendilerinin de “sorunun parçası” olup olmadıklarını düşünmeye davet edip, bizler gibi, “çözümün parçası” olmak için çalışmalarını önerdiğimizde, “işim çok vaktim yok” mazeretin sığınıyorlar. “Sütten çıkmış ak kaşık”ı oynuyorlar.
Sayın Dündar, “Sorun bencillik; çözüm sencilik “ sloganının dünya genelinde tanıtımı konusunda yardımcı olması için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne bir mektup yazdık. Göndermek için tercüme edilmesini bekliyoruz. Geçenlerde, sizinle yapılan, Hürriyet Gazetesi Ege Ekinde, “toplumun bir kesimi açlık çekerken düğün dernek yapamazdım” başlığı altında yer alan röportajı okurken, durumu size de yazmayı, desteğinizi istemeyi, daha açık söylemek gerekirse size sığınmayı düşündük.
Saygılarımızla.
Galip BARAN
Rektör, Bilinç Üniversitesi / Turgutreis-BODRUM TEL: 0252.382 34 77-0535.844 84 76 E-posta: galipbaran@ttmail.com
WEB: http://www.turkcelil.com/-http://www.galipbaran.blogspot.com/

20 Mayıs 2008 Salı

BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİNDEN... YORUMLARA CEVAPLAR...

Bizler,
"bir nefes bilinç gibi"
diyoruz.
Acaba !...
yanılıyor muyuz ?..

Bizler,

Turgutreis;
"Bilinç Üniversitesi"
kurucularıyız.
Saygılar.
Galip Baran
----- Original Message -----
From:
HALDUN KESKIN
Sent: Saturday, May 17, 2008 11:05 AM
Subject: [orange people] ACABA
ACABA

AŞAĞIDAKİ SÖZÜN İLK BÖLÜMÜ
HALA GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR MU?
"HALK İÇİNDE MUTEBER BİR NESNE YOK

DEVLET GİBİ
OLMAYA DEVLET CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ"

HAYDİ YAŞLILAR GÖREVE !...

Sayın yurtsever,
Sözünü ettiğiniz yaşlılardan birisi de benim. Bu ülkenin bu hale gelişinden en başta en yaşlımız olmak üzere hepimiz sorumluyuz diyenlerdenim. Yaklaşık yirmi yıl önce başlattığımız, ne yazık ki, çoğu zaman tek başıma sürdürmek zorunda kaldığım "okul dışı eğitim" olarak tanımladığımız çalışmalarda edindiğim birikim gösterdi ki, en büyük yanlışımız, "ANDIMIZ" da yer alan "yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi"ni hazmedememiş, özümseyememiş oluşumuzdur.
Aynı çalışmaların ortaya koyduğu bir gerçek de şu oldu. Biz bencil bir toplumuz. Bu gerçek Ruhbilim Uzmanı sayın Ergün Arıkdal'ın "Evrensel İnsan" adlı kitabında (sayfa 222) - çok bencil bir milletiz biz- denilerek nedenleri de gösterilerek ifade edilmiştir.
Bencil bir insanın "yurdunu ve milletini özünden (kendisinden) değil, özü (kendisi ) kadar ble sevemeyeceğini söylemek kehanet saylmaz, sanırım.
Asıl söylemek istediğim şu: biz birkaç kişi, yurdu ve milleti özden çok sevmeyi öğrendik. Yaşam biçimimizde radikal değişikliklere yol açan bu başarıyı "okul dışı eğitim" çalışmalarımıza borçluyuz. "Darısı herkesin başına" diyoruz
Bizler, sözü edilen çalışmalrımızda "Bncillik Canavarı"nın, eşdeyişle "nefs"imizin kölesi olmaktan kurtulduk. Sencil varlıklar olma konusunda bir hayli yol aldık.
"İZİNDEYİZ" falan derken, bir 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını daha tarihin çöplüğüne gönderdik, ne yazık ki..
www. turcelil. com ve
http://www.galipbaran.com/ sitelerinden çalışmalarımızla ilgili bilgiye ulaşılabilir. Saygılarımızla
76 yılı geride bırakmış bir yaşlı:
Galip Baran
----- Original Message -----
From: Fahri Yurtsever
To: baldakituzum@yahoogroups.co.uk
Sent: Tuesday, May 20, 2008 1:29 AM
Subject: [baldakituzum] HAYDİ YAŞLILAR GÖREVE! Bu sorumluluk bizim.!

19 Mayıs 2008 Pazartesi

17 Mayıs 2008 Cumartesi

ARKADAŞ !..
Sen de...
toplumsal sorumluluk bilinci” ne sahip olmalı, kamusal alanda olup biten her türlü yanlış iş, davranış ve haksızlıktan kendini sorumlu tutmalı ve bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için elinden geleni yapmalı, eş deyişle, yurdunu milletini özünden çok seven biri olduğunu göstermeli; Atatürk’ün açtığı yolda gösterdiği hedefe bizlerle birlikte yürümelisin. “bizden biri olmak” istersen eğer.



ARKADAŞ !...
Sen de...
toplumsal sorumluluk bilinci” ne sahip olmalı, kamusal alanda olup biten her türlü yanlış iş, davranış ve haksızlıktan kendini sorumlu tutmalı ve bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için elinden geleni yapmalı, eş deyişle, yurdunu milletini özünden çok seven biri olduğunu göstermeli, Atatürk’ün açtığı yolda gösterdiği hedefe bizlerle birlikte yürümelisin, “Yeni Türkiye”nin inşaatında yer almak istersen eğer.


ARKADAŞ !...
Sen de... toplumsal sorumluluk bilinci” ne sahip olmalı, yeryüzünde olup biten her türlü yanlış iş, davranış ve haksızlıktan kendini sorumlu tutmalı, bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için elinden geleni yapmalı, “dünyayı ve dünyalıları özünden çok seven biri” olduğunu göstermeli, eş deyişle, “yurtta barış dünyada barış” için çalışmalısın, “bizden biri olmak” istersen eğer.

Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi Rektörü Turgutreis- BODRUM

14 Mayıs 2008 Çarşamba

BM GENEL SEKRETERİNE "açık" MEKTUP

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM)
GENEL SEKRETERİ,
Sayın: "BAN Kİ MOON" a "açık" Mektup
Bay, Ban Ki Moon
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri

KONU: BM Şartı’nda yer alan amaçlara ulaşmada etkili ve yönlendirici bir araç olacağını savunduğumuz “Sorun Bencillik; Çözüm Sencilik” sloganının tanıtımı konusunda bize yardımcı olmanız.
Sayın Genel Sekreter,
Bizler, yıllardır, çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, milli servet, imar, iş ahlakı, her şeyi devletten bekleme alışkanlığı gibi sorunların yaşandığı alanlarda bazı “okul dışı eğitim” çalışmaları yapıyoruz.
Yaşam biçimimizde devrim niteliğinde değişikliklere neden olan bu çalışmaların bir aşamasında kendimizi ve “Yaradan”ı tanımağa başladığımızın ve tekamül etmekte olduğumuzun farkına vardık.
Bu sonuçlar, B.M. Şartı’nın gerçekleşebilmesi için insanoğlunun “nefsinden bağımsız”, bizim deyişimizle, “sencil varlık” olmasının olmazsa olmaz bir koşul olduğu gerçeğini idrak etmemize yol açtı.
Bu gerçeği dikkate alarak “Sorun Bencillik; Çözüm Sencilik” (*) sloganını ürettik.
Bu slogan dünya genelinde kabul görebildiği ve yaşama geçebildiği takdirde:
Atatürk’ün Birleşmiş Milletler’in kuruluşundan önce düşündüğü, “Yurtta Barış Dünya da Barış” sloganıyla ifade ettiği ve “Dünya uluslarının mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi dirliği ve mutluluğunu sağlamaya çalışmak demektir”, “Yaşamda tam mutluluk ve tat, ancak gelecek kuşakların şerefi, varlığı ve mutluluğu için çalışmakta bulunabilir.” cümleleriyle dile getirdiği “Dünya Barışı”nın kolaylıkla gerçekleşebileceğini düşünüyor ve savunuyoruz.
Sayın Genel Sekreter,
Sorun Bencillik; Çözüm Sencilik” sloganının dünya genelinde tanıtımı konusunda bize yardımcı olmanızı bekliyoruz.
Saygılarımızla.
Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi Rektörü, Turgutreis-BODRUM
TEL
: 0252. 382 34 77 - 0535.844 84 76
E-posta: galipbaran@ttmail.com, galipbaran@mynet.com
WEB
: http://www.turkcelil.com, http://www.galipbaran.blogspot.com
(*) : “PROBLEM EGO(T)IZM ; SOLUTION ALTRUISM"

12 Mayıs 2008 Pazartesi

ANNELER GÜNÜ ...
Galip Baran
Anne, eş, kız kardeş ve tüm kadınlarımızın “anneler günü”nü gecikerek de olsa kutluyor, esenlikler diliyoruz…
Bu vesileyle, “Cumhuriyetin, ilmen fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızı” olacak gençlerin “bilinç varsılı ” olmalarının ve gençlere bu özelliği kazandırmada annelerin “üste düşen”i yapmalarının önemine dikkat çekmek istiyoruz.
Sözü edilen özelliği gençlere kazandırma konusunda annelerin, o değerli varlıkların, babalardan daha etkili ve avantajlı bir konumda olduklarını düşünüyoruz. O değerli varlıkların, konumlarının hakkını verebilmek için bilinçlenmek, bilinçlenmek için çaba göstermek zorunda olduklarına inanıyoruz. Aksi takdirde; toplumsallaşma sürecinin başlayamayacağından, “ulus olma bilinci” mizin gelişemeyeceğinden, ülkenin kaderinin değişemeyeceğinden, "nasıl gelmişse öyle gideceğinden" kaygı duyuyoruz.
Galip BARAN; Rektör
Bilinç Üniversitesi
Turgutreis-BODRUM
"BİLİNÇ" KAVRAMINI
TARTIŞALIM....
TV
program yapımcılarına
bir öneri
Galip BARAN

Sayın yapımcı:
Televizyonlarda, çok çeşitli konularda uzman bilim adamlarının davet edildiği ve yararlı programların yapıldığı görülüyor.
Bizler, bilinç konusunda akademisyenlerin ve söyleyecek sözü olanların davet edileceği ve bu konuda yapılan yanlışların konuşulacağı eğitici programların yapılmasını öneriyoruz…
Devasa bir öğretmenler ordusuna sahip Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir örgüte, bu kadar çok üniversiteye, yıllarca devam eden eğitim ve öğretime rağmen bihaber olduğumuz, bedelini ağır bir şekilde ödediğimiz “toplumsal sorumluluk bilincinin” tartışılmasını ve kamuoyuna mal edilmesini istiyoruz.
Bilinç yoksulu” bir toplum olduğumuzu dikkate alarak, insanımızın çevre, tasarruf, trafik, vergi v.b.alanlarda nasıl bilinçlenebileceği konusunda bir görüş birliği oluşturulmağa çalışılması ve projeler üretilmesi gerektiğini savunuyoruz
Bizler, bu tür programların öğretici olacaklarına ve yukarıda sözü edilen alanlardaki sorunların hızla çözüleceğine, azalacağına, örneğin trafik sorununun “terör” olmaktan çıkacağına içtenlikle inanıyoruz..

*Sayın "BELEDİYE BAŞKANI" Adayı* (yeni versiyon)

SAYIN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI !
Galip BARAN
Sayın Aday !...
Seçildiğin takdirde, “kendin ya da bağlı olduğun parti” için değil, “ilin, ilçen, ya da belden” için çalışacaksan, “ilinde, ilçende ya da, beldende yaşayanlar” a hizmet edeceksen bunu kanıtlamalısın. Bunun için; “ilini, ilçeni, ya da belden”i; “ilinde, ilçende, ya da beldende yaşayanlar”dan daha çok sevdiğini göstermelisin. Bunu yapmak istersen; “kamusal alan”da olup bitenle ilgili bir kişiliğe, bizim deyişimizle, “toplumsal sorumluluk bilinci”ne sahip olduğunu ortaya koymalısın. Bu konuda iki seçeneğin var:
Hizmet edeceğin il, ilçe, ya da beldede:
(a) Sokaklarda izmarit toplamak.
(b) Kavşaklarda “kırmızı ışıkta geçen yayalar”ı, yıllardır yapmakta olduğumuz “okul dışı eğitim çalışmaları”nda geliştirdiğimiz, “sosyal yaptırım” olarak tanımladığımız yöntemle uyarmak. İki şıktan birisini, daha iyisi ikisini birden yaptığın takdirde il, ilçe, ya da beldende yaşayanların, sana, “herkes senin gibi olsa”, ya da “senin gibilerin” demeğe, seni övmeğe başladıklarını Göreceksin. İşte o zaman, sen de, “ANDIMIZ” da yer alan ”yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi” ni özümsediğinin, daha da önemlisi, “Kibir Canavarı”nın hakkından geldiğinin, olgunlaştığının farkına varacaksın.
Seçimlerde rakiplerine fark atmak istersen, bu önerimizi dikkate almalısın.
Ama, kendin ya da partin için çalışmakta kararlıysan, unut gitsin.
Kibrinle yaşamaya devam et gitsin.
Nasıl geldiyse öyle gitsin...

8 Mayıs 2008 Perşembe

**CUMHURBAŞKANI'NA AÇIK DİLEKÇE***

CUMHURBAŞKANI'NA
"AÇIK DİLEKÇE"...
Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı

KONU: Yıllardır devam eden “Okul dışı eğitim çalışmaları”nda geliştirdiğimiz “trafik terörüne son verme ve demokrasiyi tabana yayma” projemizin İlk ve Orta Öğretim Okulları müfredat programına “uygulama dersi” olarak konulması.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Bizler, bir elin parmaklarını bulmayan sayıdaki varlığımızla, yıllardır; çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, milli servet, imar, iş ahlakı, her şeyi devletten bekleme alışkanlığı sorunlarının yaşandığı alanlarda bazı “okul dışı eğitim çalışmaları” yapıyoruz.
(a) Yaklaşık 20 yıldır devam eden bu çalışmaların bir aşamasında; yeni bir bilinç anlayışı geliştirdiğimizin ve yaşam tarzımızın toplumun çıkarını gözetecek biçimde, Kur’anı Kerim’in Haşr Suresi 9. Ayetinde sözü edilen İsar kavramı ile bire-bir örtüşecek şekilde değişmeğe başladığının farkına vardık. Sonuçta, içimizden gelen bir sese uyarak, başkalarının farkında olmadıkları, olsalar bile umursamadıkları sorunlarla ilgilenmeğe başladık. Bu ilgiyi “toplumsal sorumluluk bilinci” olarak tanımladık.
(b) Sözü edilen çalışmaların daha ileri bir aşamasında, “yasa bağımlısı” olarak tanımlanabilecek bir kişilik ya da özellik edindiğimizi; yurdumuzu ve milletimizi kendimizden çok sevmeğe başladığımızı fark ettik.
Nasıl yaşadığımızı görenlerin, bizleri, “herkes sizin gibi olsa” ve “sizin gibilerin sayısı çoğalmalı” benzeri cümlelerle övdüklerini görünce; “toplumsal sorumluluk bilinci” olarak tanımladığımız kavramın yaşama geçmesi ve “yasa bağımlıları sayısının artması” durumunda, “birlik beraberlik” beklentilerimizin, ulusal bütünlüğümüzün, diğer deyişle, “yurtta barış”ın gerçekleşeceğine, bu sonucun “dünya barışı” için örnek teşkil edeceğine inandık.
* Ancak, bu noktaya gelmemizi sağlayan, devletin “iş yükü”nü azaltmayı hedef aldığı açıkça görülen çalışmalarımızda türlü sorunlarla ve engellerle karşılaştık.
* Bu sorunları ve engelleri aşabilmek için, aralarında Cumhurbaşkanlılığı Makamı’nın da bulunduğu kurum ve kuruluşlara yaptığımız, olumlu bir sonuç alamadığımız başvuruların sayısı 300’ü aştı.
* Sözü edilen makamlar, yaptığımız çalışmaları, uyguladığımız örnek projeleri doğru değerlendiremediler hak ettiğimiz ilgiyi gösteremediler, bizlerle işbirliği yapamadılar.
* Aynı çalışmalarda geliştirdiğimiz, İlk ve Orta Öğretim Okulları müfredat programına “uygulama dersi” olarak konulması için M. E. Bakanlığına başvurusunu yaptığımız, “trafik terörüne son verme ve demokrasiyi tabana yayma” projesi ciddiye alınmadı.
* Sözü edilen projenin İstanbul’daki uygulamasını yaptığım sırada gözaltına alındım.
* Yukarıda değinilen“bilinç anlayışı”, “toplumsal sorumluluk bilinci” ve “yasa bağımlılığı” konularında İlk ve Orta Öğretim Okulları Öğrencilerine konferans vermek amacıyla Muğla Valiliğine yaptığım başvuruya “olur” verilmesi üzerine vermeğe başladığımız konferanslar ertesi yıl Bodrum Kaymakamlığınca engellendi.
* “İş yükü” nü azaltma çabası içinde olduğumuz kurum ve kuruluşların bu olumsuz davranışlarına karşın; bizler, başta sözü edilen çalışmalarımızı ara vermeksizin sürdürdük…
Sayın Cumhurbaşkanı,
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesinde yer alan bir haberden, sizin “Trafikte dikkat, 10 bin hayat” adıyla başlatılan bir kampanyaya destek verdiğinizi öğrendik
* Bu haber üzerine, tedvir etmekte olduğunuz Cumhurbaşkanlığı Makamına bir daha başvurmak ve destek istemek gereğini duyduk...
* Hürrriyet’teki haberde,“herkesi kurallara uymaya mecbur etMELİyiz” dediğinizi okuyunca; yıllardır yapılan “trafik kurallarına uyaLIM, uymayanları uyaraLIM“ ya da “çevremizi temiz tutaLIM” çağrılarında görüldüğü gibi ; “meli”, ”malı” ve “lim”, “lım” takıları kullanılarak dile getirilen çağrı ve önerilerin bir işe yaramadığı gerçeğine dikkat çekmemizin uygun olacağını düşündük.
* Hürriyet’teki haberde, ayrıca, “Trafikte dikkat, 10 bin hayat” kampanyasının amacını, “üç yılda ölüm oranını üçte bire indirmek” şeklinde ifade etmiş olduğunuz da kaydediliyor.
* Bizler, yukarıda sözü edilen“Trafik terörüne son verme ve demokrasiyi tabana yayma” projesinin İlk ve orta öğretim okulları müfredat programına “uygulama dersi” olarak konularak yaşama geçirilmesi durumunda, sözünü ettiğiniz oranın, çok daha kısa zamanda, çok daha aşağıya, çok daha kolaylıkla çekilebileceğini savunuyoruz.
Sonuç olarak; size, “okul dışı eğitim çalışmaları” mızla ilgili olarak bir brifing verme önerisinde bulunmamızın uygun olacağını düşünüyoruz.
Brifing önerimizi, “Çevre”, “tasarruf ”, “trafik” ve “vergi ” gibi konularda ne kadar bilinçsiz bir toplum olduğumuzu dikkate alarak olumlu karşılayacağınıza inanıyoruz
Durumu bilgileriniz ve gereğini takdirlerinize arz ederiz.
Saygılarımızla,
Galip BARAN
Rektör, Bilinç Üniversitesi, Turgutreis; Bilinçolog.
Yasa Bağımlısı “Bencil Varlıkların Üstüne Vazife Olmayan İşler” ve “Yurtta Barış” Uzmanı
HABİTAT Mevlana, Bilinç, Sencillik, Yolsuzlukları ve Yoksulluğu Önleme Kozaları Kolaylaştırıcısı TEL: 0252.382 34 77-0535. 844 84 76
E-posta: galipbaran@ttmail.com WEB: http://www.turkcelil.com/, www.galipbaran.blogspot.com,

5 Mayıs 2008 Pazartesi

***SAYIN BELEDİYE BAŞKANI ADAYI !..***

SAYIN BELEDİYE BAŞKANI
ADAYI !..
Sayın Aday!..
Seçildiğin takdirde,
“kendin ya da bağlı olduğun parti”
için değil,
“ilin, ilçen, ya da belden”
için çalışacaksan,
“ilinde, ilçende, ya da beldende yaşayanlara”
HİZMET edeceksen bunu KANITLAMALISIN.
Bunun için; “ilini, ilçeni, ya da beldeni”:
“ilinde, ilçende, ya da beldende yaşayanlardan” daha çok sevdiğini GÖSTERMELİSİN.
Bunu yapmak istersen; “KAMUSAL ALAN”da olup bitenle ilgili bir KİŞİLİĞE, bizim deyişimizle, “TOPLUMSAL SORUMLULUK BİLİNCİNE” sahip olduğunu ORTAYA KOYMALISIN. Bu durumda iki seçeneğin var: Hizmet edeceğin il, ilçe, ya da beldenin;
(a) Sokaklarında İZMARİT TOPLAMAK,
(b) Yayalarla ilgili trafik ışıklarıyla donatılmış kavşaklarında kırmızı ışıkta geçenleri, “SOSYAL YAPTIRIM” olarak bilinen yöntemle UYARMAK.
İki şıktan birisini, daha iyisi ikisini birden yaptığın takdirde il, ilçe, ya da beldende yaşayanların, sana, “HERKES SENİN GİBİ OLSA”, ya da “SENİN GİBİLERİN SAYISI ÇOĞALMALI” demeğe, seni övmeğe başladıklarını GÖRECEKSİN. İşte o zaman, sen de, “ANDIMIZ” da yer alan "YURDU VE MİLLETİ ÖZDEN ÇOK SEVME İLKESİ” ni özümsediğinin, daha da önemlisi “KİBİR CANAVAR” nın da hakkından geldiğinin farkına varacaksın. OLGUNLAŞACAKSIN. Seçimlerde rakiplerine FARK ATMAK istersen, bu önerimi DİKKATE ALMAN GEREKİR. Ama, KENDİN ya da PARTİN İÇİN çalışmakta kararlıysan, önerimi UNUT GİTSİN...
Galip BARAN
************

POLİS DEVLETİ…
2 Mayıs 2008 tarihli Hürriyet Gazetesinin
“1 MAYIS POLİS DEVLETİ”
manşeti, yıllardır devam eden “okul dışı eğitim” çalışmalarımızı hatırlattı.
O çalışmalarda geliştirdiğimiz “trafik terörüne son verme ve demokrasiyi tabana yayma” projemizin uygulamasında, kırmızı ışıkta geçenleri “polis devleti yanlısı” olarak tanımlıyordum. Onlara, “hukuk devletinden yana iseniz, kurallara uymak YEŞİLDE GEÇMEK zorundasınız” diyordum…
Yaklaşık 12 yıldır devam eden bu çalışmayla, “trafik kurallarına uyalım uymayanları uyaralım” çağrısına işlerlik kazandırmak, bu çağrıyı YAŞAMA GEÇİRMEK istiyor ve adeta bir SAVAŞ veriyorduk.
Başaramadık.
Yine de, sözü edilen çalışmayı, bir elin parmaklarını bulmayan sayıda GÖNÜLLÜLER olarak sürdürüyoruz...
KABAHAT;
(1) Bizde mi ?
(2) Bize, “herkes sizin gibi olsa” ya da, “sizin gibilerin sayısı çoğalmalı” diyen “her şeyi devletten bekleyen” halkta mı?
(3) Trafiğin EĞİTİM ve DENETİM boyutundan sorumlu M.E.Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığında mı?
Takdir bu satırları okuyan “MUHTEREM ZEVAT”ın…
Gökten ÜÇ ELMA DÜŞTÜ. Elmalar sahibini bekliyor…
Hasıl-ı kelam, bir “1 Mayıs daha” tarihin çöplüğünde yerini aldı…
Galip BARAN; Rektör, Bilinç Üniversitesi, Turgutreis
Bilinçolog/Yasa Bağımlısı/“Bencil Varlıkların Üstüne Vazife Olmayan İşler” Uzmanı
HABİTAT Mevlana, Bilinç, Sencillik, Yolsuzlukları ve Yoksulluğu Önleme Kozaları Kolaylaştırıcısı
TEL: 0252.382 34 77 – 0535.844 84 76
E-posta: galipbaran@ttmail.com - galipbaran@mynet.com
WEB: http://www.turkcelil.com/ - http://www.galipbaran.blogspot.com/