4 Şubat 2009 Çarşamba

DEMİREL ÖRNEK
OLMALIDIR …
İnsan bencil bir varlıktır. Bencil varlık yanlış işler yapar. Ben de yanlış işler yaptım. Sayın Süleyman Demirel de yapmıştır…
Benim yaptığım yanlış işlerin bazıları:
Kira geliri vergisi ve veraset ve intikal vergisi ödemedim. Vergi kaçırdım. Rüşvet verdim.
Kaçırılan vergi ve verilen rüşvet simit ya da çorba parası kadar olsa bile, suçtur, yolsuzluktur. Yolsuzluğun büyüğü küçüğü yoktur. Önemli olan insanın bu suçu işlediğini kendiliğinden fark edebilmesi, idrak edebilmesi ve kefaretini ödemek için elinden geleni yapmasıdır. Böyle davranmak ERDEMDİR.
Şimdi sözü; yıllar önce başlattığımız “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız çalışmalarda geliştirdiğimiz, bundan böyle diye başlayan, “müfredat”ta dile getirilen uygulamalara getirmek istiyorum:
Yaşam tarzımda “devrim” niteliğinde değişikliklere yola açan bu uygulamaların bir örneği Türkiye Cumhuriyeti devletini dış borç yükünden kurtarma kampanyası başlatma girişimimdir. Bu konuda Başbakanlığa yaptığım başvurumla, kiradaki evimden almakta olduğum aylık 200 milyon TL gelirimi, bir yıl süreyle, gönüllü vergi olarak ödemeyi taahhüt ettim.
Hazine Müsteşarlığınca, bu başvurumla ilgili olarak, Başbakanlık Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’na gönderilen 22. 11. 2001 tarihli yazıda, bir yasal düzenleme yapılması önerildi. Ancak, 57- 58- 59 ve 60 hükümetler bu öneriyi dikkate almadılar.
Başlatılması durumunda, en azından, vergi bilinci kavramını hayata geçireceğine inandığım bir girişim, böylece “katledildi”. Bu “katl”in sorumluları hakkında neler hissettiğimi bu satırları okuyanların takdirine bırakıyorum...
Unutmadan; vergi kaçırmanın “kul hakkı yemek” olduğunu da sözü edilen çalışmaları yaparken öğrendim. O çalışmaları yaparken aldığım tepkilerin bazıları:
“Herkes senin gibi olsa” ,“senin gibilerin sayısı çoğalmalı”, ”yaşanan sorunlar senin gibilerin azlığındandır”, “Allah rızası için, insanlık için çalıyorsun”, “ibadet ediyorsun”, “ hakkın ödenmez”, “Bodrum için çok şey yaptın” , “Allah gecinden versin senin cenazen çok kalabalık olacak”, “dünyanın en zor işini yapıyorsun”…
Eğer, “okul dışı eğitim” çalışmalarını yapmasaydım, “müfredat”ta sayılan alanlardaki suçları işlemeğe, yolsuzlukları yapmağa devam edecektim. Bu satırları, bu gerçeği kamuoyuna açıklamak için yazıyorum…
Diğer taraftan, o çalışmaları yapmayanların “müfredat”ta sayılan alanlardaki suçları işleyip işlemediklerinin, yolsuzlukları yapıp yapmadıklarının takdirini kendilerine bırakıyorum…
Şimdi soruyorum: “Acaba”, sayın Süleyman Demirel;
*Turgutreis’te denizi kirleterek Yat Liman inşa eden Doğuş Grubu’na verdiği desteği hatırlar mı,
* Tarım arazilerine otomobil fabrikaları yaptırdığını anımsar , kefaretini ödemek ister mi?
* Eski Cumhurbaşkanlarına maaş zammı öngören, haksız bulduğum, yasa ile ilgili düşüncelerini açıklar mı?
* Bundan böyle, benzer yanlışların yapılmasının önlenmesi bağlamında ÖRNEK OLMAK ister mi?
Alınması Gereken Ders: “İnsan ektiğini biçer” bu alemde, …

HİLLARY CLİNTON
Bu sabah NTV’de izlediğim haberlerde, Hillary Clinton, Dışişleri Bakanı olarak ettiği yemin töreninde, “her sabah dünyayı nasıl daha güvenilir bir hale getirebilirim düşüncesiyle uyanıyorum” şeklinde bir söz söyledi. Bayan Clinton’a, bu sözünden yola çıkarak, aşağıdaki şekilde bir mektup gönderebiliriz...
Hillary Clinton,
ABD Dışişleri Bakanı
Sayın Hillary Clinton,
Dışişleri Bakanı seçilmenize, eşiniz Bill Clinton’un bıraktığı izlenimin de etkisiyle en çok sevinenlerdeniz. Gönülden kutluyoruz. Başarılarınız için duacıyız.
Bu görevi üstlenişiniz nedeniyle ettiğiniz yeminde; “her sabah dünyayı nasıl daha güvenilir bir hale getirebilirim düşüncesiyle uyanıyorum” şeklinde bir söz söylediniz. Size, bu değerli düşüncenize destek ve yardımcı olmak amacıyla yazmak gereğini duymuş bulunuyoruz. Faydalı olabilirsek, ne mutlu bize.
Bizler, yıllardır devam eden “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız çalışmalarla; “dünyayı daha güvenilir hale getirme”, “dünya barışını sağlama”, “dünyayı daha yaşanabilir kılma” , “iklim değişikliğine son verme” konularında çözüm olacağına inandığımız nedenle dikkate almanızı dilediğimiz bir sonuca vardık. Bu sonucu şöylece özetledik:
SORUN BENCİLLİK: ÇÖZÜM SENCİLLİK
Şöyle bir bakıldığında, doğru gibi görülse bile, herkesin kolaylıkla ifade edebileceği soyut bir kavram olarak değerlendirilebileceği nedenle, inandırıcı bulunmayabilecek bu deyişi bizler yukarıda sözü edilen “okul dışı eğitim” çalışmalarımızla somutlaştırmış , yaşama geçirmiş bulunuyoruz..
Bakanlığınızın Türkiye’deki temsilcileri, yazdıklarımızın inandırıcılığı konusunda, size, bizleri izleyerek, gözleyerek, bizlerle görüşerek, yardımcı olabilirler.
Saygılarımızla, Bilinç Üniversitesi
Turgutreis-Bodrum, TURKEY

***
bir karşılaştırma!... (bize gelen) YORUMSUZDUR!...

Hiç yorum yok: