1 Temmuz 2008 Salı

"NEDEN ?... BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ !...

NEDEN ?...
BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ !…
Bu dünyanın sakinleri sürdürdükleri “bencilce yaşam” tarzı, “bilgi” yle sınırlı eğitim anlayışı ve aynı anlayışa dayalı olarak (sözde) eğitim-öğretim yaptıkları iddiasını ileri süren Harward, Oxford, Sorbon gibi ünlü üniversiteler en azından “iklim değişikliği”ni (küresel ısınmayı) bile engelleyemediler…
Dünyanın bu “bilgi mağruru” sakinleri ve seçkin üniversiteleri ektiklerini biçiyorlar.
Açlık, susuzluk, yolsuzluk, yoksulluk ve kuraklık günden güne artıyor. Bir de, “aynı geminin yolcusuyuz” demiyorlar mı. Böylece “Sütten çıkmış ak- kaşık”ı rolünü oynuyorlar. “Aynaya bakma”yı akıl edemiyor ve “sorunun parçası” olduklarını “idrak” edemiyorlar.
Yemek içmek, gülüp oynamak, günlerini gün etmek için gelmişler bu aleme, sanki.
“Çözümün parçası” olmak için çalışanlarla dalga geçmeyi de ihmal etmiyorlar…
Biz birkaç kişi, yıllardır devam eden “okul dışı eğitim” çalışmalarıyla nefsimizin kölesi olmaktan kurtulduk “Sencil varlıklar” olmayı başarabildik. Bu çalışmalarda edindiğimiz birikimden yola çıkarak “sorun bencillik; çözüm sencilik” şeklinde bir slogan geliştirdik
“İklim değişikliği” sorununa “dur” denilebilmesi, böylece açlığa, susuzluğa, kuraklığa, yolsuzluğa ve yoksulluğa son verilebilmesi için, “bencil varlıklar”ın bu slogan üzerinde düşünmeleri, “aynaya bakma”ları, “ak- kaşık”ı oynamaktan vaz geçmeleri gerekiyor…
Şu var ki; onlar, “herkes sizin gibi olsa” benzeri sözlerle övmelerine karşın, “bizim gibi olmak” için en ufak bir çaba göstermiyorlar. Yemeyi içmeyi, gülüp oynamayı, günü gün etmeyi, bizimle dalga geçmeyi sürdürüyorlar. “Haydi siz de …” dediğimizde, işlerinin çokluğundan vakitlerinin yokluğundan dem vuruyorlar. Onlar yolcuları, bizler mürettebatıyız Titanik Transatlantiği’nin sanki.
Sonuç olarak;
Bodrum’un Turgutreis Beldesinde, açıklanan nedenleri dikkate alarak:
(a) “Bilinç Çağı”nı başlatmak.
(b) “iklim değişikliği” ne (küresel ısınmaya) “dur” demek ve
(c) “Dünya Barışı” nın önünü açmak amacıyla “Bilinç Üniversitesi”ni kurduk…
Bu satırları yazmaktan amacımız, “bilgi” ağırlıklı üniversitelerin değerli ilim ve bilim adamlarını, kuruluş amacı aşağıda dile getirilen “Bilgi Üniversitesi” ile ilgili düşüncelerini açıklamaya davet etmektir.
Galip BARAN Rektör
***
BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ’NİN
KURULUŞ AMACI.
(a)
“Bilinç kavramı”nı yaşama egemen kılmak.
(b) “İklim Değişikliği” sorununa çözüm bulmak.
(c) “Yurtta barış dünyada barış” hedefi için çalışmak.
(d) “Haklının güçlü olduğu bir dünya için çalışma”yı ilke edinenlerin dayanışmasını sağlamak.
(e) “Her türlü yanlış iş, davranış ve haksızlıktan kendini sorumlu tutma, bu sorumluluğun gereğini yerine getirme, bu bağlamda elden geleni yapma yanlıları”nı bir araya getirmek.
***
ÖSS MAĞDURLARI…
Değerli lise mezunları,
Üniversiteye girmek, ODTÜ, İTÜ, İÜ, BÜ,’ yi bitirmek;
Harward, Sorbon, Oxford diploması almak neden bu kadar önemli?
Lise ya da dengi bir okul mezunu olarak da çalışabilir, en azından temel ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz değil mi?
Artık o büyük (!) üniversitelerden mezun olmak eskisi kadar avantajlı değil. İki, üç fakülte mezunları bile iş bulamıyorlar.
Hem, o üniversiteler o kadar değerli (!) ilim, bilim adamı yetiştirdiler de ne oldu?
İklim değişmedi mi? “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sağlanabildi mi?
Görülüyor ki; o büyük (!) üniversitelerle, bu dünyanın “bilgi” ağırlıklı eğitim anlayışı ile, buraya kadar. Bundan ötesi…
Başka türlüsü…
Bu yanlışın geriye dönüşü yok mu?
Olmaz mı?
Yaşadığımız gezegen, “bencil varlıklar”ın işgaline uğramıştır. Yaşadığımız gezegen, “Benciller Dünyası”dır. Bu dünyanın üniversiteleri, bir yandan “bilgi” üretirken, diğer yandan, “bencil varlık” üretmek için yarışıyorlar, sanki…
“İklim değişikliği”ne “dur” denilebilmesi “Yurtta ve Dünyada Barış”ın sağlanabilmesi için “bilgi”de değil “bilinç”te yarışacak, “Bilinç Çağı”nın önünü açacak, “sencil varlıklar” üretecek üniversitelere ihtiyaç var. Hem de acilen. Öyle bir üniversite var mı? Olmaz olur mu?
Bodrum’un Turgutreis beldesinde böyle bir üniversite kuruldu.
Adı “Bilinç Üniversitesi” kondu.
“Bilinç Üniversitesi”ni diğerleriyle, “Bilgi Çağı”nın üniversiteleri ile karşılaştırmayın, sakın. Elmalarla armutlar toplanamazlar…
Bilinç Üniversitesi, 20 yıldır devam eden “okul dışı eğitim” çalışmalarının ürünüdür. Bu üniversitede yetişenler; “dünya” için”, “insanlık” için, “Yurtta” ve “Dünyada Barış”ı için, “İklim Değişikliği”ne “dur “ demek için çalışıyorlar.
Bu konuda daha fazla bilgiye ulaşmak isteyenler.
http://www.turkcelil.com/ ya da http://www.galipbaran.blogspot.com/ sitelerinden yararlanabilirler.
İşte böyle, değerli lise mezunları, ÖSS mağdurları. Sizler, isterseniz, ÖSS sınavlarıyla vakit kayıp etmeye devam edin. Bana sorarsanız, lise mezunu olarak çalışmaya başlayın. Ama, fırsat buldukça da “okul dışı eğitim” çalışmalarımıza katılın. “İnsanlık” için çalışanların arasında yerinizi alın. “Bilgi Gani, Bilinç Hani”.sözünü de hatırlayın!
Galip Baran, Rektör
Bilinç Üniversitesi /Turgutreis-BODRUM
***
KAZANMAK! ? ! ? ! ?…
İlla kazanmak.
Para kazanmak.
Maç kazanmak.
İnsan kazanmak.
Seçim kazanmak.
Ne pahasına olursa olsun kazanmak“İnsanlık” dışında her şeyi kazanmakPiyangoda/Lotoda/at yarışlarında kazanmak.
(M. Ö. VII Y.Y. Ait bir yazıttan) : Ahlaksızca kazanmaktansa onurunla ve dürüstçe kaybet.Kaybetmenin acısı geçer, oysa, diğerinin ki ömür boyu sürer.
Geride bırakacağın en büyük miras “onur” ve “dürüstlüktür.
XENTİOUS
***
CUMHURİYET
VE BİLİNÇ ÜNİVERSİTESİ…
Atatürk (ve arkadaşları) Cumhuriyet’i kurdu.
Sahip çıkma, yaşatma, geliştirme sorumluluğunu izleyen nesillere (bizlere) bıraktı. Sahip çıktık, yaşattık, geliştirdik, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızı olabildik mi, Cumhuriyet’in? Ben (ya da biz) de bir “Bilinç Üniversitesi” kurdum (k). Bu üniversiteye sahip çıkma, yaşatma ve geliştirme sorumluluğu izleyen nesillere aittir… Cumhuriyet’i kurma konusunda Atatürk’ün yaptığı gibi; benim (bizim) yaptığım(ız) da devamı getirilmesi gereken bir “İLK ADIM”dır. Aksi takdirde, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet gibi, yerinde sayacak bir “GİRİŞİM” yani. Cumhuriyet geliştirilmeye muhtaç bir “REJİM” dir. Bilinç Üniversitesi de, geliştirilmeyi bekleyen, bu bağlamda ellerinizden öpmek için sabırsızlanan bir “KURUM” dur. Bilinç Üniversitesi’ni merak edenlere ve “Cumhuriyet’in kazanımlarına sahip çıkmak”tan söz edenlere saygıyla duyurulur.
Galip BARAN
***
İKİNCİ EMEKLİLİĞİM (*)
Başlığa bakılıp, bir sosyal güvenlik kurumu emeklisi iken, yeniden bir çalışmaya başlayıp başka bir kurumundan ikinci defa emekli olduğum sanılmasın.
Şöyle: 1978 yılında T. C. Emekli Sandığına bağlı bir kurumdan emekli olup Bodrum’un Turgutreis Beldesine yerleştim. Birkaç yıl balık avlamak, çiçek yetiştirmekle oyalandım. Turgutreis’te Bodrum Halk Eğitim Merkezi adına açtığım kurslarda İngilizce öğretmenliği yaptım. !989 yılında birkaç emekli arkadaşımla bir çöp toplama kampanyası başlattık...
Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, imar, milli servet, iş ahlakı, her şeyi devletten bekleme olarak, 10 alanda yaptığımız, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız bu çalışmalarda kırmızıda duruyordum, yasalara uyuyordum, ancak uymakla kalmıyor, kırmızıda geçenleri, yasalara uymayanları “sosyal yaptırım” olarak tanımladığımız bir yöntemle uyarıyordum. “Bana-ne” demiyordum. Diyemiyordum. “Toplumsal sorumluk bilincim” böyle davranmamı, “kamusal alanda olup biten”le ilgilenmemi, diğer deyişle, “yasal sorumlulukları aşan sorumluluklar” üstlenmemi öngörüyordu. Böyle davranmadığımda “içimdeki ses” beni azarlıyordu. Sonuçta “yasa bağımlısı” oldum…
Yaklaşık iki ay önce, beynimde bir damar tıkanması oldu. Sol tarafımı eskisi gibi kullanamaz oldum. Kendimi, ( toplumsal sorumluluk anlayışımla üstlendiğim işten) emekli ettim. Durumu dostlarıma açıkladım…
Ama nerde. Daha ertesi günü, yaya yoluna konmuş olan bir reklam panosunu görünce yasa bağımlılığım harekete geçti. Hemen müdahale edip, panoyu kaldırmalarını bildirdim. Belediyeye işgaliye ödediklerini söylemeleri üzerine, Turgutreis Jandarma Komutanlığına gidip şikayetçi oldum. Geri döndüğümde panonun kaldırılmış olduğunu gördüm…
Sonraki günlerde aynı panonun tekrar konduğunu gördüğümde, emekliliğimi hatırladım. Benden başka hiç kimsenin farkına varmadığı, varsa bile “bana-ne” dediği, ses etmediği, bu yasa dışı durum karşısında gülümseyerek yoluma devam ettim…
“Ne olmuş yani, alt tarafı bir reklam panosu” diyenler; benzer eylemleri yıllardır yaptığımı, “kamusal alana sahip çıktığımı” Turgutreis Belediyesi’nden ve Turgutreis Jandarma Komutanlığı’ndan öğrenebilirler.
Galip BARAN Rektör, Bilinç Üniversitesi-Turgutreis
(*) : Bu yazıyı, 30 Haziranın Atatürk’ün emekli olduğu gün oluşu nedeniyle “ekmekliler günü” ilan edildiğini duyduğum için yazmak gereğini duydum
***
BİR
“BİLİNÇ YARIŞMASI”
DÜZENLEYELİM
(Gereği?Yararı ? Şartları?)
Bu konuda yayın yapalım. Üniversitelerden/akademisyenlerden yardım isteyelim.
BİR “BİLİNÇ EĞRİSİ” ÇİZELİM
(dikey koordinatlar “bilinç”; yatay koordinatlar “zaman” olsun)
“BİLİNC”İN FORMÜLÜ’NÜ YAZALIM
(Einstein’ın Enerji Formülü bir örnek olabilir: “bilinç” eşittir “zaman” çarpı “çaba”nın karesi)
Bu konuda da Üniversitelerden/akademisyenlerden yardım isteyelim.
DÜŞÜNMEK (tekamül etmek)
Düşün
Uygula
Gözle
Değerlendir/Sonuç çıkar
(sonucu)Düşün
(tekrar) Uygula
(tekrar) Gözle
(tekrar) Değerlendir/(tekrar) Sonuç çıkar
***
BİRLİK… (olabilir mi? nasıl ?)
Kişide
Ailede
(Yakın) çevrede
Köyde/kentde/ ülkede/kıtada
Dünyada
***
Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi; Turgutreis-BODRUM
TEL:
0252.382 34 77 - 0535. 844 84 76
E-posta: galipbaran@ttmail.com - galipbaran@mynet.com
WEB: http://www.bilinc-universitesi.blogspot.com/

Hiç yorum yok: