MODERN DON KİŞOT…
Sürücülere “Kırmızıda duralım, kurallara
uyalım” pankartını gösteren Galip Baran, trafik kurallarını çiğneyenlere savaş
açmış bir gönüllü.
(“Modern Don Kişot”/Radikal/ Gönül Kıvılcım/ 10. 05. 1997)
(“Modern Don Kişot”/Radikal/ Gönül Kıvılcım/ 10. 05. 1997)

*
1978 yılında Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi’nden emekli
olduktan sonra Turgutreis’e yerleşmiş olan ve birisi sonraki yıllarda bir
trafik kazasında yaşamını yitiren em Alb. Cevdet Ayken ,
diğeri halen Turgutreis Barbaros Sitesinde yaşayan Haydar Güllüce adlı iki
emekli arkadaşıyla sokakta çöp toplayarak başlattığı mücadelesini şimdi bütün
yurda yaymağa çalışıyor. Baran, “Celâl Şahin, ellili, yıllarda kırmızı yandı
dur, yeşil yandı geç, geç hanım teyze diye tango söylerdi. Demek ki sorun o
yıllardan bu yana hep aynı” diyor ve trafik kurallarını çiğneyenlerin demokrasiyi
de çiğnediklerini iddia ediyor. “Çünkü demokrasi bir kurallar rejimi ve kırmızı
ışıkta durmayan yaya, sistemin diğer kurallarını da ihlâl eder” diyor.
*
Baran, kırmızı ışıkta durmayan yayanın sürücü iken de yanlış
sollama yapacağını ya da aşırı hız tahdidine uymayacağına inanıyor ve tersti
kırılmadan kulağı çekmek gerektiğini savunuyor. Bunun için de sabırla trafik
lambalarının altında duruyor, yayaları uyarıyor. Kırmızı ışıkta geçenlerin
eline ceza olarak o pankartı tutuşturuyor. İhlâlin cezai müeyyidesi olduğunu
(800 bin lira) hatırlatıyor ve kimi zaman olumlu kimi zaman da ters cevap
alıyor. “Kırmızı ışıkta polisler bile geçiyor” diyor ve uyardığında “bize her
zaman açık” dediklerini söylüyor.
İstanbul HABİTAT’ın ardından Bodrum’da başlatılan Yerel
HABİTAT Konferansına da katılan Galip Baran Konferans’tan sonra yörenin
sorunlarının saptandığını bunlardan birisinin “Trafik ve Güvenlik “ olarak
belirlendiğini anlatıyor. O HABİTAT Konferanslarının teoride kalmaması pratik
çalışmalarla da yaygınlaştırılması gerektiğini savunduğu için yayaları uyaran
pankart fikrini geliştirmiş. Altı ay önce trafik lambaları sistemi devreye
sokulduğunda yerel halk, lâmbaları idrakte epey zorlanmış.
*
Baran, “ Her üç evden birinde trafikte yakınını yitirmiş
birisini bulursunuz. Artık bir şeyler yapmanın zamanı geldi” diyor. Ve tek
başına yürüttüğü çalışmanın başka gönüllüler tarafından paylaşılmasını
istiyor. Trafik Canavarı’nın hayalimizce
icat ettiğimiz bir şey olduğunu, kırmızı ışıkta durma alışkanlığını
edindiğimizde canavarın içimizden çıkmış olacağını savunuyor…
*
SONUÇ:
Çöp ve izmarit toplamağa başladığımdan bu yana 23, trafik çalışmasını başladığımdan bu yana ise, 14 yıl geçti… Ben “içimdeki trafik canavarı”ndan, “her şeyi devletten beklemek”ten kurtuldum, Üstelik… “Yasa bağımlısı” da oldum
Çöp ve izmarit toplamağa başladığımdan bu yana 23, trafik çalışmasını başladığımdan bu yana ise, 14 yıl geçti… Ben “içimdeki trafik canavarı”ndan, “her şeyi devletten beklemek”ten kurtuldum, Üstelik… “Yasa bağımlısı” da oldum
Ey Halk! Ecdad ile övünmeyi bırak! Bugün ne haldesin ona bak
!
Halep ordaysa arşın burada!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder