BİR PAZAR GÜNÜ
Sayın Mustafa Nevruz Sınacı,
Dün, Turgutreis İskele Meydanında, Atatürk heykelinin önünde, aylar önce Bodrum’da Belediyesi’nin önünde gerçekleştirdiğimiz “Burası Türkiye Sergisi”ni açtım. Üstümde önyüzünde ve sırtında “SORUN BENCİLLİK ÇÖZÜM SENCİLLİK” sloganının yazılı olduğu önlük ve elde megafonla halka seslendim. Türkiye’nin hali pür melalinin nedenlerini merak edenleri Bilinç Üniversitesi’nin açtığı bu sergiyi izlemeğe davet ettim..
Bu sergiyi izlemeğe gelenlerin bazılarıyla uzun uzun konuştum. Bazılarıyla tartıştım. Onlara son yazılarımın bazı örneklerini verdim. www.bilinc-universitesi.blogspot.com / www.galipbaran.blogspot.com sitelerini ziyaret etmelerini önerdim.
Bu sergiyi açmaktan amacım, bildiğin gibi, daha ziyade çocuklarla buluşmaktı. Geleceğin cumhurbaşkanları, başbakanları, TBMM başkanları, genelkurmay başkanları, bakanları, valileri, kaymakamları, belediye başkanları ve muhtarları ile konuşmaktı.
Öyle de oldu. Bazıları henüz okul çağına girmemiş olan, ancak akıllıca sorular soran bu çocuklarla konuşur, sorularını yanıtlarken saatlerin nasıl geçtiğini anlamadım.
Zeyyat Mandalinci İlk Öğretim Okulu 5-B sınıfı öğrencisi Damla Türk ve aynı Okulun 5-A sınıfı öğrencisi Yavuz Çağlar’ların gösterdiği ilgi, destek ve işbirliği anlayışı beni çok duygulandırdı.
Onlara, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız çalışmalarımızda geliştirdiğimiz “Öğrenci Andı”nın ve “Diğerkâmlık Andı”nın örneklerini verdim. “Öğrenci andı”nı arkadaşlarıyla tartışmalarını ve öğretmenlerine göstermelerini önerdim. “Diğerkâmlık Andı”nı ise; öğretmenlerine vermelerini ve “Galip Amca bunu size gönderdi” demelerini söyledim.
Beni en çok sevindiren; Damla Türk’ün yukarıda sözü edilen önlüğü giyip Yavuz Çağlarla birlikte meydanı ve yakın çevreyi dolaşmaları, bu cesareti göstermeleri oldu.
İzleyenlere megafonla seslenmeleri bazı mesajlar vermeleri sevincime çok şey kattı.
Okulda da giyebileceklerini söylemeleri üzerine, yukarıda sözü edilen önlüğü onlara bağışladım.
Son olarak bu konuyla ilgili olarak anne ve babalarına mutlaka bilgi vermelerini tembih ettim
Sayın Sınacı,
Geleceğin bilinçli cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını, TBMM başkanlarını, genelkurmay başkanlarını, bakanlarını, valilerini, kaymakamlarını, belediye başkanlarını ve muhtarlarını yetiştirme sorumluluğumuzu yerine getirmekte olduğumuza, bu amaçla başlattığımız projenin hayata geçebileceğine inancım biraz daha güçlendi.
21 Mart Pazar günüm böyle geçti.
Galip BARAN
Sayın Mustafa Nevruz Sınacı,
Dün, Turgutreis İskele Meydanında, Atatürk heykelinin önünde, aylar önce Bodrum’da Belediyesi’nin önünde gerçekleştirdiğimiz “Burası Türkiye Sergisi”ni açtım. Üstümde önyüzünde ve sırtında “SORUN BENCİLLİK ÇÖZÜM SENCİLLİK” sloganının yazılı olduğu önlük ve elde megafonla halka seslendim. Türkiye’nin hali pür melalinin nedenlerini merak edenleri Bilinç Üniversitesi’nin açtığı bu sergiyi izlemeğe davet ettim..
Bu sergiyi izlemeğe gelenlerin bazılarıyla uzun uzun konuştum. Bazılarıyla tartıştım. Onlara son yazılarımın bazı örneklerini verdim. www.bilinc-universitesi.blogspot.com / www.galipbaran.blogspot.com sitelerini ziyaret etmelerini önerdim.
Bu sergiyi açmaktan amacım, bildiğin gibi, daha ziyade çocuklarla buluşmaktı. Geleceğin cumhurbaşkanları, başbakanları, TBMM başkanları, genelkurmay başkanları, bakanları, valileri, kaymakamları, belediye başkanları ve muhtarları ile konuşmaktı.
Öyle de oldu. Bazıları henüz okul çağına girmemiş olan, ancak akıllıca sorular soran bu çocuklarla konuşur, sorularını yanıtlarken saatlerin nasıl geçtiğini anlamadım.
Zeyyat Mandalinci İlk Öğretim Okulu 5-B sınıfı öğrencisi Damla Türk ve aynı Okulun 5-A sınıfı öğrencisi Yavuz Çağlar’ların gösterdiği ilgi, destek ve işbirliği anlayışı beni çok duygulandırdı.
Onlara, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız çalışmalarımızda geliştirdiğimiz “Öğrenci Andı”nın ve “Diğerkâmlık Andı”nın örneklerini verdim. “Öğrenci andı”nı arkadaşlarıyla tartışmalarını ve öğretmenlerine göstermelerini önerdim. “Diğerkâmlık Andı”nı ise; öğretmenlerine vermelerini ve “Galip Amca bunu size gönderdi” demelerini söyledim.
Beni en çok sevindiren; Damla Türk’ün yukarıda sözü edilen önlüğü giyip Yavuz Çağlarla birlikte meydanı ve yakın çevreyi dolaşmaları, bu cesareti göstermeleri oldu.
İzleyenlere megafonla seslenmeleri bazı mesajlar vermeleri sevincime çok şey kattı.
Okulda da giyebileceklerini söylemeleri üzerine, yukarıda sözü edilen önlüğü onlara bağışladım.
Son olarak bu konuyla ilgili olarak anne ve babalarına mutlaka bilgi vermelerini tembih ettim
Sayın Sınacı,
Geleceğin bilinçli cumhurbaşkanlarını, başbakanlarını, TBMM başkanlarını, genelkurmay başkanlarını, bakanlarını, valilerini, kaymakamlarını, belediye başkanlarını ve muhtarlarını yetiştirme sorumluluğumuzu yerine getirmekte olduğumuza, bu amaçla başlattığımız projenin hayata geçebileceğine inancım biraz daha güçlendi.
21 Mart Pazar günüm böyle geçti.
Galip BARAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder