13 Şubat 2008 Çarşamba

"YERE TÜKÜRME" VE ÖTESİ

(YERE TÜKÜRME) MİLLİYET GAZETESİ'NDE YER ALAN
HABER'E EKLENEN YORUMDUR

"YERE TÜKÜRME"
VE
ÖTESİ

Galip (SENCİL) Baran

Bugün (13.02. 2008) Milliyet’deki bir haberden, İskenderun İlçesinde, Kadir Oğuz adlı bir vatandaşın yolda yürürken Mehmet Benli’nin dükkanının önünde yere tükürdüğünü, dükkan sahibi Benli’nin Kadir Oğuz’u uyarması üzerine başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğünü, Kadir Oğuz’un kendisini uyaran Mehmet Benli’yi 5 yerinden bıçakladığını, hastaneye kaldırılan Benli’nin hayati tehlikesinin devam ettiğini ve Kadir Oğuz’un yakalanarak gözaltına alındığını öğrendim... Yorumlar, şöyleydi:


* Eğitimsiz Saygısızlar;
Özellikle sabahları kaldırımda mukus, salya, sümük görmek tüm insan psikolojisini bozuyor…
* Bu eğitim sistemi ile adam yere tükürür;
Okulda verilen eğitimde bir yanlışlık var. Okullarda birinci sınıftan itibaren Türk Ceza
Yasası’nın hafiften başlayarak müfredata girmesi gerek, vatandaş ne yaparsa…
* O muhitte bir daha tüküren olmaz;
Kesin eminim, gözü korkmuştur herkesin. Acı bir ders oldu…
* İşte korkutan bu;
Hani diyorlar ya; Trafikte olsun çevre konusunda olsun, her ne sebeple olursa olsun birisini ikaz etmeye kalktığınızda başınıza böyle bir olay geleceğinden…
* İnsan Olana;
Kimse kimseye selam veremez oldu, kaldı ki uyaralım… hayvanlar bile eğitiliyor, böyleleri için tanımlama yapılamaz. Milletin açık başıyla…
* * *
YORUM FARKIMIZ VE ÖNERİMİZ…
Biz diyoruz ki:
Sokağa tükürmek de, “KIRMIZIDA GEÇMEK”dir. “KIRMIZIDA DURMA”nın karşıtı bir kavramdır/eylemdir/kural tanımazlıktır/”yasa bilinci” yoksunluğudur. Bireyin “yolsuzluk yapma eğilimi”nin bir göstergesidir.
KIRMIZIDA DURMAK: Her türlü yanlış, iş, davranış ve haksızlıktan kaçınmayı öngören bir kavramdır/ bir“İLKE”dir. Bireyin ”yasa bilinci”ne sahip olduğunun/ “yolsuzluk yapma eğilimi”nde olmadığının göstergesidir.
Bizler:
Çevreyi kirletenleri; aşırı tüketenleri; trafik kurallarını çiğneyenleri; sağlığa zararlı alışkanlıkları hafife alanları; milli servete zarar verenleri; iş ahlakının korunmasına özen göstermeyenleri; vergi kaçıranları; rüşvet verenleri/ alanları; imar yasasına aykırı iş yapanları ve her şeyi devletten bekleyenleri,
Eşdeyişle, KIRMIZIDA GEÇENLERİ, anında, yüzlerine karşı, utanmaktan başka bir tepki gösteremeyecek şekilde uyarmayı öngören, “SOSYAL YAPTIRIM” olarak tanımladığımız bir yöntemle uyarıyoruz. Sonuç alıyoruz. Yöntem çok önemli…
Böyle davranmayı becerebildiğinizde, uyardıklarınızın utandıklarını, bazılarının “haklısınız”, “özür dilerim” , “bir daha olmaz” dediklerini hissediyor, görüyor ya da duyuyorsunuz. Dedik ya, yöntem çok önemli. Aksi halde…
Bizler, “toplumsal sorumluluk bilinci” olarak tanımladığımız bu davranışı alışkanlık haline getirmiş bulunuyoruz. Eğitimin bu türünü “SENCİLLEŞTİRİCİ” sıfatıyla niteliyoruz Gerçekleştiği ortamı dikkate alarak “OKUL DIŞI EĞİTİM” olarak tanımlıyoruz.
Ve topluma aşağıdaki şekilde seslenmekle BU ÜLKEYE BORCUMUZU ÖDEDİĞİMİZE inanıyoruz:
Ey en az okumuşu, Ey en çok okumuşu! “HAYDİ OKUL DIŞI EĞİTİM”e. Dileriz, sizler de öğrenirsiniz, “YURDU VE MİLLETİ ÖZDEN ÇOK SEVME”yi, böylece….
Daha fazla bilgi için, aşağıdaki sitelerde yer alan yazılarımızdan yararlanılabilir…

Galip BARAN
Bilinçolog/Yasa Bağımlısı/İnsan Davranışları Uzmanı
HABİTAT Mevlana, Bilinç, Sencillik, Yolsuzlukları Önleme ve “Yurtta Barış Dünyada Barış” Kozaları Kolaylaştırıcısı

TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-posta:
galipbaran@ttmail.com / galipbaran@mynet.com
WEB: www.turkcelil.com

Hiç yorum yok: