13 Şubat 2008 Çarşamba

HAYDİ ! ÇOCUKLAR !. DEVRİM'E !..

HAYDİ ! ÇOCUKLAR ! DEVRİM'E
Turgutreis’te,1989 yılında, çevre kirliliğini önlemek için başlattığımız, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı, milli servet, imar ve “her şeyi devletten bekleme alışkanlığı” gibi alanlarda sürdürdüğümüz “okul dışı eğitim” çalışmaları, sınırlı sayıda katılımcılarla devam ediyor…
İzleyenlerin “herkes senin gibi olsa”, “senin gibilerin sayısı çoğalmalı” ya da “senin gibi beş kişi daha olsa Turgutreis’te her şey düzelir” benzeri sözlerle övdükleri bu çalışmalar, yaşam biçimimi radikal şekilde değiştirdi… Fransa Cumhurbaşkanı Jacque Chirac’ın, geçen yıl Paris’te yapılan Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli raporu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “bilinç devrimi”inden söz ettiğini okuduğumda başta sözü edilen alanlarda yaptığımız çalışmaları değerlendirme gereğini duydum..
Devrimi araştırdım…
Büyük Larousse :
(1) Bir grubun yönetime karşı ayaklanarak iktidarı ele geçirmesi ve bunun sonucunda bir bireylerin yaşamında kalıcı ve önemli bir etkisi olan ekonomik, ahlaki ve kültürel alandaki devletin siyasal ve sosyal yapısında oluşan ani ve şiddetli değişiklik; ihtilal. (2) Bir toplumda ani değişiklik.
Sözlük (Ali Püsküllüoğlu) :
(1) Bir toplumun yaşamında önemli işlevi olan kurumların hızlı ve geniş kapsamlı bir biçimde kökten değiştirilmesi ya da yenileştirilmesi, yeniden biçimlendirilmesi ya da belli bir alanda birdenbire gerçekleşen kökten değişiklik. (2) topb. Herhangi bir olaydaki hızlı ve geniş kapsamlı niteliksel değişme. (3) fels. Yerleşik toplumsal düzeni değiştirme ve yeniden biçimlendirme. (4) fels. felsefede, bilim ve sanatta, dünya görüşünde vb. eskimiş olanı kaldırıp yerine yepyenisini koyma. (5) bir ülkede var olan yönetimi zor kullanarak ele geçirip toplumun siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşamında hızlı ve köklü değişikliklere yol açan halk hareketi.
Bu açıklamaları ve ülkemizde yaşanmakta olan sorunları ve yolsuzlukları dikkate aldığımda bir “devrim”i gerçekleştirdiğimize inandım. Kusuru ya da eksiği, “bireysel görünüşü” idi. Çalışmalarımızı izlerken, “herkes senin gibi olsa”, ” senin gibilerin sayısı çoğalmalı” ya da “senin gibi beş kişi daha olsa Turgutreis’te her şey düzelir diyenlerin seyirci kalmalarıydı:
*1996 yılında Bodrum’da HABİTAT Konferansıyla eşzamanlı olarak başlattığım “trafik sorununu halkın işbirliğinde çözme ve demokrasiyi tabana yayma projesi”nin uygulaması ile ilgili yazımda (Yarımada Gazetesi/ 26 Ekim 1996 ): “Bu çalışmanın kaderini/geleceğini Bodrumluların ve sorumluluk yüklenecek diğer aktörlerin takdiri/beğenisi/ işbirliği belirleyecektir” demiştim…
*En başta sözünü ettiğim, Turgutreis’te çöp toplama kampanyasını başlattığımız günlerdeydi. Turgutreis Amiral Kafe’deki bazı insanlar, bu çalışmayla ilgili düşüncelerini ifade ederken, “sen bizden 2 yüzyıl ilerdesin” demişler, beni benzeri sözlerle övmüşlerdi.
Turgutreis’deki çalışmadan bu yana 18 ve Bodrum’daki uygulamadan bu yana ise 11 yıl geçti…
Bu süreçte, bireysel “devrim”e, “maişet savaşı” vermekte olan Zeki Karaoğlu ve İsmet Seyhan ve dışında hiç kimse aktif olarak katılmadı. Yetişkin kesimden, onların dışında hiç kimse çalışmalarımızda yer almadı. Ne “benim gibi olma” ne “benim gibilerin dayısını çoğaltma” ne de “Turgutreis’te her şeyi değiştirecek beş kişiden birisi olma” gereğini duymadı…
“Devrim”in öksüz kaldığını, “kuvöz”de “yaşam savaşı” verdiğini düşündüren bu durum karşısında; Yetişkinlere “iyi geceler” dilemek; çocuklara ise, “Günaydın Çocuklar! Devrim sizi bekliyor” demek geliyor içimden…
Galip BARAN
Bilinçolog/Yasa Bağımlısı/İnsan Davranışları Uzmanı
HABİTAT Mevlana, Bilinç, Sencillik, Yolsuzlukları Önleme ve “Yurtta Barış Dünyada Barış”
Kozaları Kolaylaştırıcısı
TEL : (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-posta : galipbaran@ttmail.com / galipbaran@mynet.com
WEB : http://www.turkcelil.com/ / www.galipbaran.blogspot.com

Hiç yorum yok: