Cumhuriyet Gazetesi
Sayın Yılmaz Şipal,
‘Yaşlı Gezegen Direniyor’ başlıklı makalenizi (18. 06. 2012; Cumhuriyet) okudum…
O makalenizde, “5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü artık bir kutlama değil mücadele günü. Sayısız felaket, afet ve krizle karşı karşıya olan yaşlı gezegenin insan eliyle yok edilen havası, suyu, toprağı uzun süredir her şeye karşın direniyor. Artık gezegenin geleceğini tehdit edecek boyutlara ulaşan doğal kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltmak için dünyayı yönetenlerin somut adımlar atması, bireylerin de yaşam biçimini değiştirmesi gerekiyor” diyorsunuz…
Ben, “yaşam biçimini değiştirmesi gerekiyor” dediğiniz bireylerden birisi olarak, dediğinizi yaptım… Yaşam biçimimi değiştirdim. Bunu:
Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (Ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, bazıları yerel bazıları merkezi yönetimin sorumluluk alanına giren, beni bilinçlendiren,hodkâmlıktan kurtaran çalışmalara borçluyum…
Diğer taraftan, bu çalışmaları yaparken:
* “Yasa bağımlısı” oldum.
* Kendimi tanımağa başladım.
* Diğerkâm bir kişilik edindim.
* Çocuklukta içtiğimiz AND’ımızda yer alan “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedim.
* Edindiğim “tecrübi bilgi” ile işlevi ve kuruluş amacı aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurdum.
* Kendimi tanımağa başladığımın, “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın ve Bilinçolog olduğumun farkına vardım...
Sayın Yılmaz Şipal,
“Hodkâm” varlıklar olan “Bilgi Çağı” insanları (yukarıda sözü edilen çalışmaları yapmazdan önce ben de “hodkâm” bir varlıktım); felâket olarak tanımlanan “iklim değişikliği”nin sorumlusudurlar. İşte bu insanlar, makalenizde değiştirilmesinin gerekliliğinden söz ettiğiniz yaşam biçimleriyle ozon tabakasını delerek, buzulları eriterek, yağmur ormanlarının tüketerek, bazı türleri yok ederek bu gezegeni yaşanamaz hale getirdiler.
Buna göre; bu gezegende yaşamakta olan “hodkâm” insanların, kendilerini “hodkâmlık”tan kurtaramayan, “bilgi ile sınırlı eğitim anlayışı”nı bencileyin aşmaları, “bilinçlendirici eğitim anlayışı”na bencileyin sahip çıkmaları gerekmektedir…
Sayın Yılmaz Şipal,
Ben, bu gezegenin (bu geminin) insanlarına, bu gezegende, bundan böyle, bencileyin yaşamaları gerektiğinigöstererek anlatmağa çalışıyorum… Bu kutsal görevimi hakkıyla yapabilmek için büyük özen gösteriyorum. Anlamıyorlar ya da anlayamıyorlar. Bana göre sorun, “her şeyi devletten-devletlerden- bekleme alışkanlığı”ndan kaynaklanıyor…
Makalenizde “dünyayı yönetenlerin somut adımlar atması”ndan söz ederken, siz de, farkında olmadan, bu gerçeğe (“her şeyi devletten-devletlerden- bekleme alışkanlığı’na) dikkat çekmiş oldunuz…
Diğer taraftan, “somut adımlar atması gerekir” dediğiniz dünyayı yönetenler da “hodkâm” varlıklardır. Öyleyse, sorun belli, çözüm de…
“Sorun Hodkâmlık: Çözüm Diğerkâmlık”
Bu slogandan hareketle, bu gezegenin “hodkâm” insanlarına, bir taraftan, bencileyin yaşamaları gerektiğinigösterirken, diğer taraftan, “Dünyayı Kurtarmak istersen eğer, diğerkâm olman yeter” şekline birsloganla sesleniyorum. Dünyayı kurtardıkları takdirde kendilerini de kurtarmış olacaklarına anlatmak için yıllardır dil döküyorum…Nafile…
Bu konuda anlatmak istediğim o kadar yoğun bir birikimim var ki… Keşke buraya gelebilseniz, size de anlatabilsem bu yolda harcadığım emeği, çabayı ve daha başka şeyleri…
Saygılarımla.
Bilinç Üniversitesi kurucusu
Bilinçolog, Galip Diğerkâm Baran
Bilinç Üniversitesi’nin,
(a) İşlevi: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek “Bilinç Enstitüsü” ya da “Bilinç Kürsüsü” gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog, antropolog v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmak.
(b) Amacı: “Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu” bir dünya düzeni kurmak.
Diğerkâm (özgeci, elci, elsever ):
* Başkalarına yararlı olmaya çalışan,
* Kendi yararından çok başkalarını düşünen,
* Başkalarının iyiliği için elinden geleni esirgemeyen,
* Başkalarına iyilik yapmayı yaşam ve ahlâk felsefesi yapan (kimse)