21 Ocak 2011 Cuma

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI
SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA "AÇIK MEKTUP" VE DİLEKÇE…

Kemâl Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı
KONU: Milletvekili olma talebimdir.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu,
Bu mektubu Başbakan Erdoğan için söylediğiniz, “Senin mali sicilin kirli” başlıklı haberi (Sözcü/ 5.12. 2010) okuduktan sonra yazmağa karar verdim…
Önceki mektuplarıma cevap alamadım. Bunun, yönetimi (Başbakanı) denetlemek ve ondan hesap sormaktan kaynaklandığını biliyorum.
Diğer taraftan, Başbakanı denetlemenin ve ondan hesap sormanın Başbakan olmaktan daha önemli bir görev olduğunu da biliyorum. Biliyorum zire ben de Turgutreis’te kurduğum TUBİKOM (Turgutreis Belediyesi’ni İzleme Komitesi) adına Turgutreis Belediye Başkanlarını 1998 yılından beri denetliyorum ve onlardan hesap soruyorum
Ancak, denetleme ve hesap sorma işini, kendimden başlatıyorum. Özdenetim uyguluyorum. SİCİLİMİ temiz tutmak için her türlü çabayı harcıyorum. Görenlerin, “herkes senin gibi olsa”, “senin gibilerin sayısı çoğalmalı” benzeri sözlerle övmelerine bakılırsa, sicilimin temiz olduğu söylenebilir…
SİCİLİM: Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, (a) “yasa bağımlısı” olmamı, “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsememi, “diğerkâm bir kişilik” edinmemi, bilinçlenmemi, bencillikten kurtulmamı, (b) edindiğim “tecrübi bilgi” ile, işlevi aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurmamı, (c) kendimi tanımağa başladığımın, “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın, Bilinçolog olduğumun farkına varmamı sağlayan çalışmalarımızın ürünüdür. Sicilim, örneğini kargo ile gönderdiğim dosyada görülebilir…
Sayın Kılıçdaroğlu,
“İktidara Yürüyüş” sloganıyla düzenlenen CHP Kurultay’ında, iş adamlarına, sanayicilere, esnafa, çiftçilere, üniversite hocalarına, yargıçlara ve yurttaşlara, “Unutmayın korkaklar her gün, yürekliler bir gün ölür. Ben buradayım, AYAKTAYIM” dediniz.
AYAKTA olanlardan birisi de benim: 23. 8. 2009 günü Bodrum-Yalıkavak’ta gerçekleştirilen, Prof. Dr. Süheyl Batum’un da konuşmacı olarak katıldığı “Bağımsız yargı, tarafsız adalet” konulu panele izleyici olarak katıldım.
Ön yüzünde “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”, arka yüzünde “72 milyonluk aile, Türkiye Projesi” yazılı bir önlük giyerek katıldığım o etkinlikte, panelistlerden Ümit Zileli’nin, “ayağa kalkma zamanı” demesi üzerine ayağa kalktım ve “ben ayaktayım” dedim ve kalkmaları için salondakilere seslendim. Kalkanlar, alkışlayanlar oldu.
Alkışlayanlara; giydiğim önlükteki yazıların anlamını, “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”nin araç, “72 milyonluk aile, Türkiye”nin amaç olduğunu söyleyerek açıkladım...
Sayın Kılıçdaroğlu,
MV olabilmenin; böylece, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olması gereken, ancak, her şeyi, halâ devletten (Cumhurbaşkanı’ndan, Başbakan’dan, TBMM Başkanı’ndan, Genel Kurmay Başkanı’ndan) bekleyen halkıma SEÇİLENLERİ , yalnız seçilenleri değil, ATANANLARI da denetlemenin ve onlardan hesap sormanın ne kadar önemli bir görev olduğunu ANLATMA fırsatını yakalamanın tutku ve heyecanı içindeyim...
Sayın Kılıçdaroğlu,
Kurultay’da, Siyasi Ahlak Yasası çıkarma sözü verdiniz… Ahlâkın yasayla sağlanamayacağını, ahlâksızlıkların yasayla önlenemeyeceğini bilmediğinizi, kural tanımazlığın yaygın ifadesi “Burası Türkiye” deyişinden bi-haber olabileceğinizi düşünemiyorum…
Ben; örneği ekli, “Diğerkâmlık Andı”nda da ifade edildiği üzere,“Burası Türkiye Bağımlılığı” ile savaş verenlerden birisiyim. Bu savaşı, yukarıda sayılan alanlarda başlattığımız çalışmalarda edindiğim birikimden aldığım güç ve inançla gerçekleştiriyorum.
“Yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsemeyi başarabildiğimizde, 72 milyonluk bir aile olacağımızı, ADALETİN sorun olmaktan çıkacağını; bu kadar çok polise, savcıya hakime gerek kalmayacağını; “Yargıtay’ın iş yükü”nün azalacağını; yolsuzlukların sona ereceğini; Türkiye’nin çağ atlayacağını aynı güç ve inançla iddia ediyorum…
MV olduğum takdirde gerçekleştirmek için çalışacağım hedeflerin başta geleni: Sicil Dosyamın sonunda yer alan, bağımsız aday olarak katıldığım 2007 Genel Seçimiyle ilgili bildirgemin son maddesinde, “TBMM’nin örnek bir ‘SENCİLLER MECLİSİ’ olması için çalışmak” cümlesiyle ifade edilmiştir…
Sayın Kılıçdaroğlu,
“Yasa bağımlısı” Galip Baran’a Milletvekili olma, böylece Yasama Organı’nda (TBMM’de) konuşma fırsatı verildiğinde, Türkiye’nin;
* Bal tutanın parmağını yalamadığı,
* Devletin malının deniz sayılmadığı,
* Selâmın rüşvet olarak algılanmadığı,
* Gemisini yürütenin kaptan olmadığı,
* Para veremeyenin de düdüğü çalabildiği,
bir ülke olma sürecinin başlayacağını ifade etmeme izin vermenizi istiyorum.
MV olma talebimi bu süreci dikkate alarak değerlendirebileceğinizi düşünüyorum.
Saygılarımla.
Galip Baran
Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu
TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@ttmail.com
WEB: www.bilinc-universitesi.blogspot.com / www.galipbaran.blogspot.com
(1) : Bilinç Üniversitesi’nin işlevi: “Bilgi Çağı” üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek Bilinç Enstitüsü ya da Bilinç Kürsüsü gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog, antrapolog v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmaktır.
EKİ:
1. Diğerkâmlık Andı
2. Sicil Dosyam.

1 yorum:

remziaktas dedi ki...

Sayın :Galip BARAN BEY,

Öncelikle,yürekli medeni cesaretinizi,candan kutlar,sağlık ve başarılar dileriz.
Sizlerle,bilinç ve bilgi yolunda çalışmak,şeref ,üstünlük,kahramanlıktır.
Bizler,Toplumsal ahlak'ı birinci derece ön plana alan,bilinç sevdalılarıyız.
İkinci olarakta,bilgi ve bilimle,uğraşmakta olan,elit bir gurubumuz var.

BİZLER,BİLİNÇ VE OLMASI GEREKEN YAŞAM,AHLAK KONUSUNDA,ÇOK,ÇOK,ACI FATURALAR ÖDEDİK,CANLARINI,MALLARINI,UZUVLARINI,DİPLOMALARINI,İŞLERİNİ,AİLESİNİ,MAKAMINI, KAYBEDEN,AHLAK,ERDEMLİK,BİLİNÇ VE BİLGİ,CENGAVER VE KAHRAMANLARIYIZ.
30 yıldan beri,tüm siyasal partilerle ,rüşvet,ahlaksızlık,adaletsizlik ve cehaletle savaştayız.

TÜRKİYE'DEKİ BÜROKRASİYİ TANIMADAN,
İŞ VE EĞLEMLERİ DERİNLEMESİNE TANIMADAN,
EĞİTİM,ADALET,SAĞLIK,TOPLUM,DEVLET,HÜKÜMET,İŞ VE EKONOMİĞİ İYİ TANIMADAN ÇÖZÜM ÜRETMEK MÜMKÜN DEĞİLDİR.
1-TÜRKİYE,BİLİNÇLİ DİN VEEĞİTİMDEN
YOKSUNDUR.
2-ABD. VE AB, HAYRANI OLAN TOPLUMUZ
3-OLMASI GEREKEN DÜNYA VE YAŞAMDAN,
KOPMUŞ BİR TOPLUMUZ.
BU İTİBARLA;
BİLİNÇ VE BİLİM AŞILARKEN,
AHLAK VE ERDEMLİK SAVUNURKEN,
BİLİM VE BİLİNÇ KENTİ KURARKEN,
UZAY VE ARAŞTIRMA KENTİ KURARKEN,
TARIM, HAYVANCILIK,DOĞA VE ÇEVRE
BİLİNCİNİ,YAYIP GELİŞTİRMEK İSTEĞİNCE;
ADALET VE ADAM GİBİ ADAMLAR ARARKEN,ÇOK,ÇOK,AĞIR VE DAYANILMAZ FATURALAR ÖDEDİK.
BİZLER,BU YOLDA,HERŞEYİMİZİ,BİLİNÇ VE BİLGİ YOLUNDA,SİZLERLE GÜÇ BİRLİĞİ YAPMAYA HAZIRIZ.

Kısaca,Amaç ve çalışmalarımızı,
sitelerimizde çok azını görebilirsiniz.
www.ismailtopkar.com
http://remziaktas07.spaces.live.com
EN ÜSTÜN SAYGI VE SEVGİLERİMİZLE

İsmail TOPKAR (Halk önderi)
Remzi AKTAS (Araştırmacı)