9 Ocak 2010 Cumartesi

SAYIN MAHİYE MORGÜL,
YAKINDIĞINIZ REKLEM PAMOLARINDAN BİZ DE ŞİKLAYETÇİYİZ.
BİZ YILLARDIR KIZILAY MEYDANI YAYA GEÇİTLERİNDE "DEMOKRASİ DERSHANESİ" OLARAK TANIMLADIĞIMIZ KAVŞAKLARDA "TRAFİK TERÖRÜNE SON VERME VE DEMOKRASİYİ TABANA YAYMA PROJESİ"Nİ UYGULAMAKTAYIZ. SÖZÜ EDİLEN PANOLAR BU PROJEMİZİN UYGULAMASINI OLANAKSIZ HALE GETİRMESE BİLE ZORLAŞTIRMAKTADIR.
BU PANOLARIN YERİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ İÇİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA YAPTIĞIMIZ BAŞVURULARDAN, "BURASI PARAYI VERENİN DÜDÜĞÜ ÇALDIĞI ÜLKE, TÜRKİYE" OLDUĞU İÇİN, DİŞE DOKUNUR BİR SONUÇ ALAMADIK, NE YAZI Kİ...
AYNI ŞEKİLDE, TURGUTREİS' YAT LİMANIN İNŞA EDERKEN DENİZİ KİRLETEN, İNŞA ETTİKTEN SONRA İŞLETİRKEN DE KAMUSAL ALANA TECAVÜZ EDEREK, TRAFİK GÜVENLİĞİNİ HİÇE SAYAN, BU TÜR YOLSIZLUKLARI YAPMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREN DOĞUŞ GRUBU'NUN BAŞKANI FERİT ŞAHENK'E "TBMM HİZMET ÖDÜLÜ" VERİLEBİLEN BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ, NE YAZIK Kİ.
"BURASI TÜRKİYE" NE YAZIK Kİ...
BİZLER, FERİT ŞAHENK GİBİLERLE, "BURASI TÜRKİYE BAĞIMLILARI" İLE, PARA BABALARI İLE, KIYASIYA SAVAŞIYORUZ..
BU KONUDAKİ YAZILARIMIZ; www.bilinc-universitesi.blogspot.com
VE www.galipbaran.blogspot.com SİTELERİNDE İZLENEBİLİR... SAYGILARIMLA;
GALİP BARAN
**
Date: Wed, 6 Jan 2010 03:58:56 +0200-Subject: OTİZM VAKFINA AÇIK MEKTUP, Çekin Reklamlarınızı Yollarımızdan! // From:
mahiye@gmail.com
**
Sayın
TOHUM OTİZM VAKFI
Yöneticileri,
Ankara'da ana bulvarlardaki reklam panolarında vakfınızın afişlerini gördüğüm zaman size ulaşmaya karar verdim.
Çünkü bu afişleri asan Alman STRÖER KENT VİZYON adlı reklam şirketinin sizin bağış toplama kampanyanıza destek verdiği yazıyordu.
Siz bu reklam şirketiyle nasıl ilişki içerisinde olabilirsiniz?
Eğer bu gerçekse sizin otizmle ilgili inandırıcılığınız benim için sıfır olur. Çünkü:
Bu reklam şirketi Kızılay gibi Ankara merkezinde meydanı öyle kapladı ki, düz bir çizgide beş adım atamaz hale getirdi halkı ve sizin hedef kitleniz olan çocukları. Biribirine çarpmadan veya zikzak çizmeden geçilir gibi değil, bütün yollar engelli koşu alanı gibi, kilitli kapılarla örülmüş labirent gibi Kızılay Meydanı... İşte size beyin dağıtma ortamı, OTİZM tetikleyici kaos ortamı, Otizme TOHUM atılan meydan...
Neler diyorum her geçişimde: Bunun burda ne işi var, akıl işi değil! Şunun orda ne işi, hangi aptal bunu buraya koydu?
Bu afiş direği neden sürekli dönüp duruyor, yazı dolaşırken gözüm kayıyor, önüme çarpıyorum, bu ne aptal döner reklamıdır böyle?
Kavşakta yaya geçidinin başına yol kesen korsanlar gibi yer hizasında bu reklam panosu da ne böyle, Allah belanı versin Ströer!
Bu reklamlarda biri aşağıda biri yukarıda üst üste afişler; yukarıdakine bakarsan önündekine çarparsın. Üstteki afişte politikacı bir adam, alttaki afişte ise en değerli Cumhuriyet sembolleri; altta kalan değersizleşir, bunu STRÖER'in adamları bilmiyor olabilir mi?
Değerler kaosu yaratan bu afişler, resimlerdeki asimetrik perspektif bozukluklarıyla bütün ona bakan gözleri astigmat yapmıyor mu? Astigmat olmayla OTİZM ilişkisini siz bilmiyor olabilir misiniz?
Sokak reklamlarında, hele yolun ortasındaki dev ışıklı panolarda göz bozan ve beyin dağıtan baş döndüren hızda neler neler yapmıyorlar ki... STRÖER'ciler ne kadar OTİZM malzemesi üretirse siz o kadar çok para kazanırsınız, onun için mi bu dayanışmanız diye düşünmedim de değil...
Yoksa bizim gözlerimizi ve beyinlerimizi paramparça eden bir şirket sizi niye destekliyor, bunu bana açıklar mısınız?
Her gün onlarca yüzlerce insanın aklını perişan eden bu şirket size nasıl destek veriyor?
Bakın, adınızı yazdım girdim arama motoruna, siteniz karşıma çıktı ve oradaki hareketli resimlerden ürperdim... Çünkü hepsi de OTİZM için sakıncalı resimler...
Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?
İnsanları beyin özürlü hale getirip üzerinden para kazanmak mıdır niyetiniz?
Logonuzdaki "TOHUM.... OTİZM...VAKFI" aralarındaki minicik okunaksız soluk sarı renkli yazılar nedir öyle?
Bilmeniz gerekirdi, bir satır içerisinde punto ve renk farkı beyni yorar, yazıyı okunaksız yapar, anlamlı okumayı kesintiye uğratır. Üstelik de yukarıdan aşağıya yazışla! Algılanmakta en zor olan şekildir, yukardan aşağı her bir kelime ayrı bir şeymiş gibi, parçalanmış duruyorsa, bu kelimelerden bir bütün anlam çıkmaz. Demek ki siz de anlamlı bir şey öğretmeye niyetli değilsiniz... OTİSTİK hale gelen çocuk zaten bu tür anlamsız şekillere baka baka bu hale gelmiştir... Bilmeniz gerekir.
Bu kadar çok OTİZMİ artıracak yanlışı siz yapıyorsanız, STRÖER reklam şirketi yapıyor ve siz de onlarla işbirliği yapıyorsanız... Ben de bir eğitimci teyzeleri olarak bütün çocuklarımız ve torunlarım adına sizi uyarmak zorundayım.
"Otizmi tanıyorum, onların yanındayım" diyen yazıda size poz veren sanatçıları da kullandığınızı düşünmeye başladım.
Kamu adına sizi size şikayet ediyorum.
Yasalarımızda sizin yaptığınızın bir suç tanımı olmadığı için sizi savcılığa şikayet edemiyorum.
Açtığınız bağış hesabında topladığınız paralarla 100 000 çocuğu tedavi edeceğinizi yazıyorsunuz. Bu dediğinize siz de inanmıyorsunuz aslında, çünkü OTİZM tedavisinden önce koruyucu olmak gerekir, çocuklarımızı ne kadar koruduğunuzu afişlerinizde gördüm.
Lütfen, çekin reklamlarınızı yollarımızdan!
Mahiye Morgül (6-1-2009)

Hiç yorum yok: