25 Nisan 2012 Çarşamba

yeniden HABİTAT!....

Belediye Başkanlığına
TURGUTREİS

KONU: Turgutreis Yerel HABİTAT Konferansını canlandırma önerimiz.

Sayın Başkan
Çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı (Ahilik), milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığım, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, bazıları yerel bazıları merkezi yönetimin sorumluluk alanına giren; beni bencillikten kurtaran ve bilinçlendiren çalışmaları yaparken yaşam biçimim kökten değişti:

*      “Yasa bağımlısı” oldum.
*     “Diğerkâm bir kişilik” edinmem     
*     Çocuk yaşta içtiğimiz ANDIMIZ’da yer alan “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedim.
*     Edindiğim “tecrübi bilgi” ile işlevi ve amacı aşağıda açıklanan Bilinç Üniversitesi’ni kurdum.
*     Kendimi tanımağa başladığımın, “Bilinç Çağı”nda yaşadığımın ve Bilinçolog olduğumun; ayrıca, önceleri bi-haber olduğum bir özellik kazandığımın, kamusal alana sahip çıktığımın, “kamusal alan bilinci” edindiğimin de farkına vardım.

Yasa bağımlısı” olarak yaptığım işlerden bazıları:
(a)    Başkanı Ferit Şahenk’e önceki Meclis Başkanlarından Köksal Toptan’ın TBMM Hizmet Ödülü verdiği, açılışını Başbakan Erdoğan’ın yaptığı Turgutreis Yat Limanını (D-Marin’i);
*      ÇED raporunu hiçe sayarak, Çevre Yasası’ni ihlâl ederek, denizi kirleterek  inşa eden,
    Yaya yolunu işgal ederek, Trafik Yasası’nı ihlâl ederek, “kamusal alan”a tecavüz ederek işleten Doğuş Grubu’nun  yaptığı yolsuzlukları önledim.
(b)    Turgutreis Otobüs Terminali karşısındaki Total benzin istasyonunun reklam panosunu yaya yoluna koyarak, “kamusal alan”a tecavüz ederek yaptığı yolsuzluğu da aynı şekilde önledim…

Bana yukarıda sayılan özellikleri kazandıran çalışmaları yaparken, (1996 yılında):
(a)   14- 29 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da yapılan  Asrın Zirvesi olarak tanımlanan Uluslar arası HABİTAT Konferansına katıldım. Bu konferansda1993 yılında Turgutreis’te başlattığım atık kağıt toplama kampanyasını uygularken geliştirdiğim projeyi sundum, sergi açtım ve sunumlar yaptım. (“Tek kişilik ordu”/ Milliyet / 13. 06. 1996) (Bu kampanyaya, “Türkiye Ulusal Rapor ve Eylem Planı”nda yer verildi.  “Başarılı sivil toplum pratikleri” arasında gösterildi.
(b)  Turgutreis’te bir Yerel HABİTAT Konferansı başlattım. ( Cumhuriyet/ 15. 07. 1996)
(c) 17-21 Ekim tarihleri arasında Bodrum’da yapılan Yerel HABİTAT Konferansına katıldım. Emekliler ve Trafik Kozalarını kurdum…

Sayın Başkan

Birleşmiş Milletler’in bir girişimi olan , “yaşanabilirlik”, “sürdürülebilirlik”, “hakçalık” gibi hedefleri ve “yönetişim”, “yapabilir kılma”, “katılımcılık” ve “çözümde ortaklık” gibi ilkeleri (araçları) olan HABİTAT Konferanslarının en  önemli özellikleri:

Devletin;
(a)     Koza adı altında faaliyet gösterecek tek kişilik girişimleri  dahi  muhatap alması,
(b)    Bir başka deyişle, dernek, vakıf benzeri örgütler kurmayı (örgütlenmeyi) öngörmemesi,
(c)    Daha açık deyişle, bireysel de olabilecek bu tür girişimleri devlet vatandaş işbirliğinin etkili bir  aracı olarak kabul etmesidir.

Diğer taraftan, bireye yaşadığı yeri (kenti, ülkeyi, dünyayı) yaşanabilir kılma sorumluluğu yükleyen  HABİTAT  olgusuyla öylesine hem-hal oldum ki, “yasa bağımlısı” olduğum gibi “HABİTAT bağımlısı” da oldum.  

Ne var ki; 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in :“İstanbul HABİTAT  Konferansı bizim için bir gurur vesilesidir”,   “Bodrum HABİTAT Konferansını, örnek bir etkinlik olarak değerlendiriyorum” diyerek övdüğü bu girişimlerin arkası getirilemedi. Verilen  sözler tutulmadı. İstanbul HABİTAT Bölge Ofisi açılmadı. Bodrum HABİTAT İzleme ve Uygulama Bürosu ilgisizlik yüzünden kapandı.

Bir başka deyişle, İstanbul ve Bodrum HABİTAT Konferansları “fare doğurdular”. Bunun; insanların, o konferanslara, HABİTAT hedef ve ilkelerini hayata geçirmek, böylece İstanbul’u, Bodrum’u daha yaşanabilir kılmak için değil,   kişisel ya da siyasal çıkar sağlamak amacıyla katılmış olmalarından kaynaklandığını zamanla anladım.

Oysa, Turgutreis’te, Divan Pastahanesi’nde,  07. 07. 1996 tarihinde başlattığım Yerel HABİTAT  Konferansı “fare doğurmadı”. İstanbul ve  Bodrum HABİTAT Konferanslarında üstlendiğim sorumlulukları yıllardır aralıksız sürdürüyorum.

Muğla Valisi sayın Lale Aytaman’ın emri üzerine 1993 yılında tahsis ettiğiniz çalışma yeri, Turgutreis halkının ilgilenmemesine karşın, HABİTAT  ve Bilinç Üniversitesi Bürosu olarak hizmet vermektedir.

Turgutreis HABİTAT  Konferansı’nı “fare doğuran” İstanbul ve Bodrum HABİTAT Konferanslarından  alınan dersleri de dikkate alarak, “daha Yaşanabilir bir Turgutreis için” sloganıyla tekrar başlatmak istiyoruz. Bunun, Türkiye’nin  diğer yerleşim yerlerinde başlatılacak HABİTAT Konferansları için örnek teşkil edeceğine inanıyorum.

Bu konferansın, Belediye Meclis Salonunda ya da uygun görülecek başka  bir yerde başlatılabileceğini düşünüyoruz. 

Gereğini takdirlerinize arz ederim.

Saygılarımla

Bilinçolog Galip Baran

Bilinç Üniversitesi (1) Kurucusu

TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@windowslive.com

(1)     Bilinç Üniversitesi’nin:
(a)    İşlevi: “Bilgi Çağı”  üniversitelerinin, zamanla Bilinçoloji Ana Bilim Dalına dönüşebilecek “Bilinç Enstitüsü” ya da “Bilinç Kürsüsü” gibi bölümler kurmalarına yardımcı olmak; böylece, yalnız bilgili değil aynı zamanda bilinçli mimar, mühendis, doktor, sosyolog, psikolog, antropolog  v.b. meslek mensuplarının yetişmesine katkıda bulunmak.
(b)   Amacı:  Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu, dünyevi değerlerin yerini uhrevi değerlerin aldığı bir dünya düzeni kurmak.

Hiç yorum yok: