21 Temmuz 2009 Salı

Valilik Makamına
MUĞLA
KONU: (a) Kamu görevlileri için kapalı salonda, Muğla halkı için açık havada (Demokrasi Parkında) vereceğimiz “yasa bağımlılığı” konferansları, (b) Tekel Kavşağında yapacağımız “trafik bilinci” uygulaması ve (c) sigara yasağı ile ilgili yasaya dikkat çekme amacıyla ve “çevre bilinci” uygulaması olarak yapacağımız izmarit toplama çalışması
Sayın Vali,
Biz birkaç kişi çevre, tüketim, trafik, sağlık, vergi, rüşvet, iş ahlakı, milli servet, imar ve her şeyi devletten bekleme gibi alanlarda başlattığımız, insanı, davranışlarını ve nedenlerini araştırdığımız, “okul dışı eğitim” olarak tanımladığımız çalışmaları yaparken edindiğimiz “tecrübi bilgi” ile Bilinç Üniversitesi’ni “inşa ettik”. “Bilinç Çağı”nı başlattık…
Yağmur ormanlarının yok olması ile başlayan, ozon tabakasının delinmesi, buzulların erimesi ile devam eden, sonuçta iklim değişikliğine varan insan kaynaklı sorunların “Bilgi Çağı”nda yaşandığı düşünüldüğünde, “Bilinç Çağı”nın önemi kendiliğinden ortaya çıkar…
Başta sayılan alanlarda gerçekleştirdiğimiz, bize diğerkam kişilik kazandıran çalışmaları yaparken, öğrenciliğimizde içtiğimiz And’da yer alan “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi”ni özümsedik, “toplumsal sorumluluk bilinci” olarak tanımladığımız yeni bir kavram geliştirdik. Bazılarımız “yasa bağımlısı” olduk.
İlginç olan şu ki, sözü edilen çalışmaları yaparken sorduğumuzda herkesten yurdu ve milleti özden çok sevdikleri yanıtını aldım. Bize göre bu yanıt bir “sanı”nın ifadesidir.
O ilkeyi gerçekten özümseyebilseydik, hakkını vererek yaşasaydık. “Muasır Medeniyet”i çoktan aşardık, “Yurtta Barış”ı sağlardık. “Tek yürek”, “tek yumruk”, “etle tırnak” gibi olurduk. Adalet sorun olmaktan çıkardı. Bu kadar çok polise, savcıya hakime gerek kalmazdı…
Bizler, sınırlı sayıda varlığımız ve olanaklarımızla, örneği ekte görülen “müfredat”ta da ifade edildiği üzere, genelde “Burası Türkiye” denilerek ifade edilen, çok hafife alındığı nedenle bedelini ağır bir şekilde ödediğimiz “Burası Türkiye Bağımlılığı” ile savaşıyoruz. Yaklaşık 20 yıldır devam eden bu çalışmalarda öğrendiğimiz gerçek: Sözü edilen bağımlılık sorununu kökten çözebilmek için “yasa bağımlısı” sayısını çoğaltmak, bir başka deyişle, çiviyi çiviyle sökmek gerekmektedir.
Sayın Vali,
Başta sözü edilen konferanslar ve trafik bilinci uygulaması, izmarit toplama çalışması ile ilgili program, İl Emniyet Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı ile yapılacak görüşmelerden sonra tespit edilecektir.
Sözü edilen çalışmalarda, üzerinde “yeşili bekle , lütfen”, “sağdan lütfen” yazılı pankartlar kullanılacak ve “izmarit yerde, kentli olmak nerde”, “tiryaki düşmanı dışarıda arama, nikotin yeter” ; “yetmiş milyonluk aile, Türkiye” ve “yurdu ve milleti özden çok sevme ilkesi” yazılı önlükler giyilecektir.
Bilgilerinize arz ederiz.
Saygılarımızla, 20 Temmuz 2009
Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi Kurucu ve Geçici Rektörü
Turgutreis- BODRUM
TEL: (0252) 382 34 77 / (0535) 844 84 76
E-POSTA: galipbaran@ttmail.com
WEB:
www.bilinc-universitesi.blogspot.com / www.galipbaran.blogspot.com/ www.internethaber.eu/ www.turkcelil.com
ADRES: 4076 Sokak No:5/2
Turgutreis- BODRUM
******
UYAN HABER TÜRK UYAN !…
6. 07. 2009 günlü Haber Türk Gazetesi’nde, Haber Türk’ten Okurlara Mektup köşesinde Rakibimiz yok başlığı altında yer alan, Değerli HABERTÜRK okurları cümlesiyle devam eden yazıda özetle:
* Diğer gazetelere fark atıldığı, diğer gazetelerin rakip görülmedikleri, kendilerinin haber yaptıkları diğerlerinin onların peşinden koştukları, kimsenin yazmağa cesaret edemediği yolsuzlukların gündeme getirildiği iddia ediliyor.
* “Kendini büyük gazete zannedenler” ve “Basının Amiral Gemisi olduğunu zanneden ama devamlı su alan” cümleleriyle adı verilmeyen bir gazeteye meydan okunuyor…
Ben, değerli bir okuyucusu sayılır mıyım bilemem ama HABER TÜRK’ün iyi bir izleyicisiyim. İzleyicilik benim eski “meslek”im. 1998 yılında Turgutreis Belediyesini İzleme Komitesi’ni (TUBİKOM) kurdum. Temsilcisi olduğum bu Komite adına Turgutreis Belediye Başkanlarını sürekli izliyorum, denetliyorum. Onlardan hesap soruyorum. MUMİKOM’dan (Muğla Milletvekillerini İzleme Komitesi) esinlenerek başlattığım bu uygulamayı aralıksız sürdürüyorum. MUMİKOM’un sesi sedası çıkmıyor ama TUBİKOM yaşıyor...Galip Baran çalışıyor.
HABER TÜRK Gazetesi’ni nasıl izlediğime gelince:
HABER TÜRK’te “rakibimiz yok” deniliyor, diğer gazetelere meydan okunuyor. Ben. gazeteci değilim. Diğer gazetelerin avukatlığını yapmak bana düşmez. Ama benim yukarıda sözünü ettiğim üzere, bir mesleğim var ki, rakibim yok. “Yasa bağımlısı”yım. Dünyada benzeri olmayan bir “meslek” bu.
Bu meslek, (Yasa bağımlılığı) diğer taraftan, “burası Türkiye”denilerek ifada edilen, çok hafife alındığı nedenle bedeli çok ağır ödenen bir “bağımlılık”ın da antidotudur.
Beni sözü edilen mesleği icra ederken görenler, “senin gibilerin sayısı çoğalmalı” diyorlar, ama iş “benim gibilerin sayısını çoğaltma”ğa, benimle meslektaş olmağa gelince, “işim çok”, “vaktim yok” benzeri mazeretlere sığınıyorlar. Dedim ya, “Rakibim yok” …
Oysa mesleğimi yaygınlaştırabilsem, rakiplerim çoğalsa o günleri bir görebilsem…
HABER TÜRK’te kimsenin yazmaya cesaret edemediklerinin yazıldığı iddia ediliyor, ama sıra “Yasa bağımlısı” (kanun bağımlısı) Galip Baran’ın, İzmir Emniyet Müdürü, (kanun adamı) Ercüment Yılmaz’ı eleştiren yazılarına gelince, o cesaretin yerinde yeller esiyor.
Türk Basınının Amiral Gemisi olma yolunda hızla ilerlediğini savunan, genç Türkiye’nin genç gazetecileri olduklarını iddia eden HABER TÜRK yazarları! İzleniyorsunuz!
Genç Türkiye’nin genç gazetecileri, uyanın ve yaşlı Türkiye’nin yaşlı “yasa bağımlısı” Galip Baran gibileri izleyin!
Ben yıllardır devam eden sürdürdüğüm izleyicilik mesleğinde çok şey öğrendim
Galip BARAN
Bilinç Üniversitesi Kurucu ve Geçici Rektörü
Turgutreis-BODRUM

Hiç yorum yok: